Ömür boyu gelir hipotezi, Amerikalı iktisatçı F. Modigliani liderliğinde 1950’li yıllarda geliştirilmiştir. Ömür boyu gelir hipotezinin hareket noktası, Fisher’in zamanlar arası tüketim analizidir. Ömür boyu gelir hipotezine göre, bir ekonomide t dönemdeki tüketim, tüketicilerin t döneminde elde ettikleri gelire değil, ömür boyunca elde etmeyi bekledikleri gelire bağlıdır. Bugünkü tüketim, gelirin bugünkü değerine (PVt) bağlıdır.
Ct = k(PVt)
Bu denklemdeki k terimi, kişilerin gelirinin bugünkü değeri üzerinden tüketime ayırdıkları kısmı temsil eder.
Ömür boyu gelir hipotezine göre, kişiler hayatlarının çalışma döneminde emeklilik dönemine kıyasla daha fazla gelir elde ederler. Bu yüzden kişiler tüketim düzleşmesi yapmak ( gelirlerinde ömürleri boyunca meydana gelen dalgalanmanın tüketim üzerinde etkisini gidermek ) için, hayatlarının çalışma döneminde pozitif tasarruf yaparlar ve bu tasarrufla emeklilik döneminde tüketimin geliri aşan kısmını finanse ederler. Bu durum aşağıdaki grafikte gösterilmiştir;
Kişinin tam tüketim düzleştirmesi yaptığının ( ömür boyu aynı düzeyde tüketim harcaması yaptığının ) ve çalışma hayatının başında herhangi bir servete sahip olmadığının kabul edildiği grafikte, kişi hayatının çalışma döneminde ( 25 – 60 yaş aralığı ) her yıl 0Y kadar gelir elde eder ve bu gelirin her yıl 0C kadarını tüketir, kalan CY kadarını ise tasarruf eder. Böylece kişi hayatının çalışma döneminde 0C x 35 = 0CBR alanı kadar tüketim, CY x 35 = CYAB alanı kadar da tasarruf yapar. Kişinin 60 yaşında emekli olunca emekli geliri elde etmediği, emeklilik döneminde gelirinin sıfır olduğu basitleştirici varsayımının yapıldığı grafikte, kişi emeklilik döneminde ( 60 – 75 yaş aralığında ) her yıl 0C kadar tüketim ve dolayısıyla da 0C = RB kadar negatif tasarruf yapar. Kişinin emeklilik döneminde gerçekleştirdiği toplam negatif tasarruf, RB x 15 = RBDT alanı kadardır. Bu alan, kişi 75 yaşında öldüğünde miras bırakmadığı varsayımı altında, çalışma döneminde gerçekleştirdiği pozitif tasarrufu temsil eden CYAB alanına eşittir. Kişinin çalışırken her yıl yaptığı tasarruflardan oluşan ve kişi 60 yaşında iken maksimum olan servetin, kişi 75 yaşında öldüğünde sıfır olması da bu hususu, pozitif tasarrufun negatif tasarrufa eşit olduğunu yansıtır.
Ömür boyu gelir hipotezi hakkında bu anlatılanlar matematiksel olarak da ifade edilebilir. Kişinin çalışma hayatının başında sahip olduğu servet W, çalıştığı her yıl elde ettiği gelir Y, çalıştığı yıl sayısı R ve çalışmaya başladıktan sonraki yaşam süresi T olarak gösterilirse, tam tüketim düzleştirmesi yapan (ömür boyu aynı düzeyde tüketim harcaması yapan ) bir kişinin her yıl gerçekleştireceği tüketim aşağıdaki şekilde gösterilir;
Faiz haddinin sıfır olduğunun ve dolayısıyla da tasarruflardan faiz geliri elde edilmediği varsayılmaktadır.
Ömür boyu gelir hipotezinin önemli bir sonucu vardır. Bunlardan tüketim bulmacasına ilişkin olanı, ortalama tüketim itibariyle aşağıdaki gibi gösterilir;
İkinci denklemde kısa dönemde servetin sabit olduğu hesaba katılarak değerlendirilirse, gelir artınca kısa dönemde Wt/Yt değişkeninin değeri ve dolayısıyla Ct/Yt ortalama tüketim eğilimi değişkeninin değeri, mutlak gelir hipotezinde ileri sürüldüğü gibi düşer. Buna karşılık uzun dönemde servet sabit değildir, gelir artınca uzun dönemde servet de artar. Dolayısıyla da gelir artınca uzun dönemde Wt/Yt değişkeninin değeri ve buna bağlı olarak Ct/Yt ortalama tüketim eğilimi değişkeninin değeri değişmez.