DataKapital Blog

Robot Avukat Ross

Hukuk Teknolojileri, Robot Avukat

Robot Avukat Ross hukuk otomasyonları alanında çarpıcı bir gelişme. Hukuk mesleği geleneğe çok bağlı olan bir yapıya sahiptir. Yapay zekâ ise geleneğe bağlı alanlarda dahi birçok gelişmenin kapılarını açabilmektedir. Bu bakımdan hukuk sektörünün – firmalarının yapay zekâ ile etkileşime girmesi kaçınılmazdır.  

Deloitte, 2016’da yayınladığı bir raporda göre hukuk alanındaki görevlerin %39’unun 10 sene içinde otomatikleşeceğini öngördü. Diğer konularda da hukuk sektörünün dijitalleşeceğini söyledi.[1] Hukuk hizmetlerinde sanal asistandan hukukla ilgili sorulara kadar birçok ilerleme olsa da hiç şüphesiz bunlar içinde en dikkat çekici olan kısım yapay zekânın kullanıldığı robot avukatlardır.

Lawbot

Robot avukat (robot lawyer) ve avukat bot (lawyer bot) terimleri lawbot olarak adlandırılır. Robot avukat veya robo-avukat yapay zekânın uygulandığı ve hukuki metinleri inceleyen – işleyen algoritmalardır. Uygulayıcılar – geliştiriciler içinde terimin kullanımı hakkında farklı görüşler olsa da genel kullanım bu yöndedir.

Robot Avukat Ross

ABD’nin önemli hukuk şirketlerinden Baker & Hostetler, Ross isimli yapay zekâ hukuk davalarında kullanılacağını söyledi. Ross’un geliştirilmesi süreçleri IBM tarafından Watson isimli yapay zekâ esas alınarak yapıldı. Davalara girmeyecek olan Ross, avukatlara yardımcı olacak şekilde tasarlandı ve kullanımına başlandı. Bunun sonucunda da avukatlar sorularına cevap ararken uzun araştırmalar yapmaktansa zaman kazanmış olacak.

Ross’u geliştiren ekibin lideri ve ROSS Intelligence CEO’su Andrew Arruda yapay zekâ kullanan araçlarla ilgili birçok sipariş aldıklarını söyledi. Zaman içinde birçok hukuk firması bu teknolojiyi kullanmaya başladı. Robot avukat Ross şu an iflas davaları ile ilgili çalışıyor. İlerleyen zamanlarda fikri mülkiyet, iş ve vergi hukuku, ceza hukuku gibi alanlarda da kullanılabileceği öngörülüyor.

Çalışma Şekli

Sistemde arama yapıldığında Ross, Doğal Dil İşleme (NLP) aracılığıyla zaman aralığını ve konunun kapsamını belirler. Algoritma bu doğrultuda sonuçlar çıkarır. Kaynak olarak da 2004’ten sonraki New York’ta çıkan mahkeme kararlarını ve federal davaları kullanıyor. Sistemde yapay zekâ; makine öğrenimi ve kelime yerleştirme ile entegre edildi. Ross, binlerce dosyayı işleyebilmesinin yanında büyük veriden de çekerek işlediği bilgileri avukatlara ulaştırabiliyor.

Bir Robot Avukat – DoNotPay

Stanford Üniversitesi öğrencisi Joshua Browder park ve hız cezalarından kurtulmak isteyen kişilere yardım sağlamak amacıyla bir “chatbot” geliştirmişti. 2015’te ortaya çıktığı günden 2017’ye kadar 375,000 kişiye park cezasını bozmada yardım etti. Şu an ise bu internet robotu sığınma başvurusu yapan göçmenlere hukuki tavsiye verecek şekilde uyarlandı. Chatbot, Facebook Messenger üzerinden kullanılabiliyor. Uygulama İngiltere’de ve ABD’nin 50 eyaletinde kullanılıyor. Sohbet robotu yapay zekâ ile entegre edilmesi ve hukuki danışmanlık vermesi sebebiyle “robot avukat” olarak kabul ediliyor. Browder, sohbet robotunun Facebook Messenger dışındaki uygulamalarda da kullanılabilmesi için çalıştıklarını söyledi.

Hukukun Geleceği: Etik Sorular ve Yeni Yönelimler

Robot avukatların yaygınlaşması, hukuk mesleğinde yalnızca pratik bir dönüşüm değil, aynı zamanda etik, sosyal ve hukuki düzlemde yeni tartışmaları da beraberinde getirmiştir. En dikkat çeken meselelerden biri, yapay zekâ sistemlerinin verdiği çıktılarda şeffaflık ve hesap verebilirlik sorunudur. Yapay zekânın “neden bu sonucu ürettiği” sorusu hâlâ teknik olarak tam şeffaf biçimde cevaplanamamaktadır. Bu, özellikle yargı süreçleri gibi adaletin merkezinde yer alan konularda ciddi soru işaretleri doğurmaktadır. Yapay zekâ destekli karar sistemlerinin algoritmik önyargılardan etkilenme riski, eşitlik ilkesine zarar verebileceği gibi, bireylerin temel hak ve özgürlüklerini de tehdit edebilir.

Hukuki sorumluluk bakımından da birçok belirsizlik mevcuttur. Örneğin, Ross’un sunduğu bir yanlış bilgi neticesinde dava kaybedilirse, bu durumda sorumluluk geliştirici şirkette mi, yapay zekâya güvenen avukatta mı, yoksa yazılımı lisanslayan hukuk firmasında mı olacaktır? Bu tür soruların cevapsız olması, önümüzdeki yıllarda hukuk sistemlerinin yeni düzenlemeler yapmasını zorunlu kılmaktadır. Bir diğer etik mesele, robot avukatların hizmet verdiği bireylerin kişisel verilerinin nasıl işlendiği ve bu verilerin hangi koşullarda saklandığıdır. Özellikle GDPR ve benzeri veri koruma yasaları çerçevesinde, yapay zekâ destekli hukuk sistemlerinin uyumluluğu yakın izleme altında olacaktır.

Diğer yandan, bu sistemlerin özellikle hukuk hizmetlerine erişimi olmayan bireyler açısından büyük fırsatlar sunduğu da unutulmamalıdır. Düşük gelir gruplarına yönelik ücretsiz hukuki danışmanlık sağlayan DoNotPay gibi uygulamalar, adalete erişimde eşitsizliği azaltma potansiyeline sahiptir. Bu yönüyle hukuk teknolojileri (legal tech), sosyal adaletin sağlanmasında tamamlayıcı bir rol üstlenebilir.

Önümüzdeki yıllarda robot avukatların yeteneklerinin daha da artması ve farklı hukuk alanlarında uzmanlaşması beklenmektedir. Özellikle sözleşme analizi, dava olasılığı tahmini, mahkeme içtihatlarının taranması, regülasyon uyumluluğu gibi alanlarda birçok yeni yazılım geliştirilmektedir. Bununla birlikte, hâkim ve savcı gibi yargı organlarında doğrudan yapay zekâ kullanımı henüz temkinli şekilde ilerlemektedir. Çin ve Estonya gibi ülkelerde pilot uygulamalar yapılmış olsa da, yargılama faaliyetinin temel etik değerleri nedeniyle bu alandaki ilerleme daha yavaş seyretmektedir.

Sonuç olarak, yapay zekâ destekli hukuk uygulamaları, mesleğin doğasını dönüştürmekte ve daha verimli bir hukuk pratiği vaadi sunmaktadır. Ancak bu dönüşüm yalnızca teknik değil, aynı zamanda normatif bir süreçtir. Hukuk eğitimi, meslek etiği, sorumluluk ilkeleri ve hukuki düzenlemeler bu sürece eşlik etmeden, robot avukatların sunduğu faydalar sürdürülebilir olmayacaktır. Bu nedenle teknoloji kadar, insan merkezli hukuk anlayışının da eş zamanlı olarak gelişmesi büyük önem taşımaktadır.

Referanslar:

[1] Deloitte, Future Trends for Legal Services, Global research study, June 2016

 

Exit mobile version