Türkiye’de faiz tasarruf ilişkisi çok tartışılan bir konu. Peki literatürde iddia edildiği gibi yatırımlar Türkiye’de faize duyarlı mı? Tabloda derlediğimiz araştırmalar faizlerin tasarruflar üzerindeki etkilerinin bölge ve yıllar bazında değişebildiğini göstermektedir. Reel faizin tasarruf oranlarını artırdığı sonucuna varan çalışmalarda, örneklem benzer özellikteki ülkelerden seçilmiştir. Farklı bölgelerden ve kültürlerden farklı gelişmişlik düzeyindeki ülkelerden seçilen örneklemlerde ise reel faizin tasarruflar üzerinde etkisi görülmemiştir. Örneklem, gelişmişlik veya coğrafya bazında ayrıştırıldığında da faiz bir ülke grubunda tasarrufları etkilerken diğerinde etkilemeyebilmiştir. Gupta’nın çalışmasında, reel faizin tasarruf oranlarını Asya ülkerinde olumlu yönde etkilediği görülürken, böyle bir ilişki Latin Amerika ülkelerinde görülmememiştir. Masson ve diğerleri de örneklemi gelişmişlik ekseninde ayrıştırdığında, reel faizin tasarrufları gelişmiş ülkelerde olumlu etkilediğini, gelişmekte olan ülkelerde ise etkilemediğini göstermiştir.
Faizin tasarruf etkisi zaman içinde de değişebilmektedir. Benzer Asya ülkeleri arasında yapılan 2 araştırmada, reel faizin tasarruf oranına etkisi, 1962-1972 döneminde pozitif, 1970-2000 döneminde negatif bulunmuştur. 1960’lardan günümüze kadar tüketim kredilerinin krediler içindeki büyüyen payı faiz-tasarruf ilişkisini Asya ülkelerinde değiştirmiş olabilir. Tüketim kredilerinin yaygın olmadığı 1960’lı yıllarda faizin mevduatı artırıcı etkisi baskın iken, 2000’lere doğru faizdeki yükselmeler, tüketim kredilerinin kredi kompozisyonu içindeki payını daha da büyüterek tasarruf oranlarını olumsuz etkilemiş olabilir.
Türkiye özelinde yapılan 7 çalışmadan, 2’si faizin tasarrufları etkilemediği, 5’i ise artırdığı sonucuna varmıştır. 5 çalışmadan 1’i reel faizlerdeki %10 artışın tasarruf oranını %7 artırdığını, 4 çalışma ise %0,8-1,7 aralığında artırdığını bulmuştur. Faizin tasarruflar üzerinde olumlu etkisini gösteren diğer ülke ve ülke grupları üzerinde yapılan çalışmalar da reel faizlerdeki %10 artışın tasarruf oranını %2,1 ve altında artırdığını göstermektedir. Araştırma sonuçları çoğunlukla, reel faizin tasarrufları olumlu etkilediği durumlarda da bu etkinin güçlü olmadığı sonucuna varmaktadır.
Ülke grupları özelinde yapılan çalışmalar | |||
Referans | Örneklem | Bulgu | |
Fry (1978) | Burma (1962-1969, Hindistan (1962-1972), Kore (1962-1972), Malezya (1963-1972), Filipinler (1962-1972), Singapur (1965-1972), Tayvan (1962-1972) | Reel faiz oranındaki %10 artış tasarruf oranlarını %1,4-2,1 aralığında artırmaktadır. | |
Thanoon & Baharumshah (2005) | 1970-2000 Malezya, Singapur, Tayland, Güney Kore ve Filipinler | Reel faiz oranındaki %10 artış tasarruf oranlarını 1970-1995 yılları için %4, 1995-2000 yılları için %6 azaltmaktadır. | |
Edwards (1995) | 1970-1992 36 gelişmiş ve gelişmekte olan ülke | Faizin tasarruf oranı üzerinde anlamlı etkisi görülmemiştir. | |
Gupta (1987) | 1967-1976 22 Asya ve Latin Amerika ülkesi | Reel faiz özel tasarrufları Asya ülkelerinde olumlu etkilerken, Latin Amerika ülkelerinde etkilememektedir. | |
Horioka, Hagiwara (2012) | 1966-2007, Hong Kong, Hindistan, Endonezya, Güney Kore, Malezya, Çin, Pakistan, Filipinler, Singapur, Tayvan, Tayland, Vietnam | Reel faizin tasarruf oranı üzerinde anlamlı etkisi görülmemiştir. | |
Masson, Bayoumi, Samiei (1998) | 1971-1993 yılları 21 sanayileşmiş ülke, 1982-1993 yılları 40 gelişmekte olan ülke. | Reel faiz özel tasarruf oranını sanayileşmiş ülkelerde olumlu etkilerken, gelişmekte olan ülkelerde anlamlı düzeyde etkilememektedir. | |
Ülke özelinde yapılan çalışmalar | |||
Harris, Loundes, Webster (2002) | 1994-1999 yılları, Avusturalya’da yapılan Melbourne Institute Anketi | Reel faiz, hanehalkı tasarruflarını zayıf da olsa olumsuz yönde etkilemektedir. | |
Jongwanich (2010) | 1960-2004 Tayland | Faiz hane halkı tasarruflarını anlamlı düzeyde etkilememektedir. | |
Beznoska (2013) | 2002-2007 Almanya Federal İstatistik Bürosu Hanehalkı Bütçe Anketi | Reel faiz oranı özel tasarruf oranını anlamlı düzeyde etkilememektedir | |
Cardenas, Escobar (1998) | 1970-1994 Kolombiya | Reel faizin tasarruf oranı üzerinde anlamlı etkisi görülmemiştir. | |
Athukorala, Sen (2004) | 1955-1998 Hindistan | Reel faiz oranındaki %10 artış tasarruf oranlarını %2 artırmaktadır. | |
El Seoud (2014) | 1990-2013 Bahreyn | Reel faiz oranındaki %10 artış tasarruf oranlarını %0,18 artırmaktadır. | |
Türkiye özelinde yapılan çalışmalar | |||
Matur, Sabuncu, Bahçeci (2012) | 1977-2008 | Reel faiz oranındaki %10 artış özel tasarruf oranını %1,2-1,7 aralığında artırmaktadır. | |
Gök (2014) | 1985-2010 | Reel faiz oranındaki %10 artış tasarruf oranını %7 düşürmektedir. | |
Özcan, Günay, Ertaç (2003) | 1968-1994 | Reel faiz oranı tasarruf oranını anlamlı düzeyde etkilememektedir. | |
Özcan, Günay, Ertaç (2012) | 1975-2008 | Reel faizin tasarruf oranı etkisi 1975-2008 döneminde anlamlı değilken, 1988-2008 döneminde reel faiz oranındaki %10 artış özel tasarruf oranını %7 artırmaktadır. | |
Şahin (2016) | 1975-2014 | Reel faiz oranındaki %10 artış yurtiçi tasarruf oranını %1,8 artırmaktadır. | |
Özlale | 1987-2010 | Tasarruf mevduat faizlerindeki %10 artış özel tasarrufları %1,4’lük artırmaktadır. | |
Tunç, Yavaş (2015) | 1999-2013 | Reel faiz oranı tasarruf oranını anlamlı düzeyde etkilememektedir. |
Konut dışı hane halkı kredileri tasarrufları azaltır.
Kredilerin tasarruflara etkisinin anlaşılabilmesi için yatırım tüketim ekseninde ayrıştırılması gerekir. Hanehalkı kredilerinde, konut kredisi dışındaki taşıt, ihtiyaç kredileri ve kredi kartları büyük ölçüde tüketime harcanmaktadır. Konut kredilerinin tüketim-tasarruf etkisinin tartışılmasına ihtiyaç duyulmaktadır.
Demirezen (2015)’in 2002-2014 yıllarını kapsayan çalışması, konut kredilerinin ihtiyaç ve taşıt kredilerine göre tüketim etkisinin çok zayıf olduğunu ortaya koymaktadır. Konut, taşıt, ihtiyaç kredileri ve kredi kartı harcamalarındaki %1 artış tüketimi sırasıyla %0,005, 0,048, 0,049, 0,105 artırmaktadır. Bu sonuçlar, konut kredilerinin tüketim yoluyla tasarrufları düşürücü etkisinin zayıflığına işaret etmektedir.
Konut kredisi kullanıcıları konut edinme öncesinde daha az tasarruf etse de, konut kredisi çektiklerinde daha az faiz ödemek için ödeme planlarında vadeyi kısaltma taksit tutarını büyütme yoluna gitmektedir. Kredi kullanıcıları borç altına girdiklerinde yüksek kredi taksitlerini ödemek için daha fazla tasarruf etmekte ve kredi taksidi olarak bankaya yatırmaktadır. Konut kredilerinin toplam krediler içindeki payı arttıkça bir yandan konut kredisi borcuna girenlerin tasarrufu artarken diğer yandan gelecekte konut kredisi kullanmayı düşünenlerin tasarrufları azalabilir.
2002-2006 döneminde konut kredilerinin krediler içindeki payı hızla artarken, inşaat yatırımları da hızlı bir büyüme kaydetmiştir. 2008 yılında konut kredisi oranındaki düşüş inşaat yatırımlarına daha sert yansımıştır. 2008 sonrasında konut kredisi oranı ile inşaat yatırımındaki dalgalanmalar da benzeşmektedir. Hanehalkı kredileri içinde konut kredisi dışındakiler tüketimi artırarak özel tasarruf oranını düşürürken, konut kredileri yatırımları desteklediğinden benzer bir etkiye sahip değildir.
Tüketime harcanan ticari krediler tasarrufları azaltır.
Kredilerin tasarruflara etkisi sadece hanehalkı kredileri analiz edilerek anlaşılamaz. Harcamalar yatırım ve tüketim olmak üzere ikiye ayrıldığından işletmelerin yatırım amaçlı kullanmadığı her kredi tüketimi destekler, tasarrufları düşürür. Tüketim ve yatırım harcamalarını bir arada fonlayan ticari kredilerin tasarrufları ve tüketim harcamalarını birarada desteklemesi araştırmalarda da ortaya çıkmaktadır. Demirezen (2015)’in çalışmasına göre, tüketici kredilerindeki %10 artış, tüketimi %1,2 artırırken, ticari kredilerdeki %10 artış tüketimi %0,5 artırmaktadır.
Ticari krediler içinde yatırımı, tüketimi ve her ikisini de içeren türler bulunmaktadır. Bu yüzden ticari kredileri yatırım tüketim ekseninde tam ayrıştırmak mümkün değildir.
BDDK, bilgi amaçlı tüketici kredileri verisini yayınlamaktadır. Tüketici kredileri ana başlığı altında bireysel kredi türlerinin yanısıra taksitli ticari krediler ve kurumsal kredi kartlarına da yer verilmektedir. Bu iki kredi türü, taksitli ve kısa vadeli yapıları ile işletmelerin kısa vadeli nakit ihtiyaçlarını karşılamaya yöneliktir. İşletmelerin maaş ödemesi, sosyal güvenlik primi gibi masraflarını karşılamak amacıyla kullandığı krediler tüketim harcamalarını artırmaktadır.
Diğer ticari kredi türleri incelendiğinde, çoğunlukla belli bir ticari faaliyeti fonlamayan iskonto ve iştira senetlerinden alacaklar ve işletme kredilerinin, belli bir amaca tahsis edilen ihracat garantili yatırım, diğer yatırım, ihtisas, ihracat, maden kredileri ve fon kaynaklı kredilere göre tüketimi daha güçlü desteklemesi beklenmektedir.
Vade bakımından krediler ikiye ayrılmaktadır. 1 yıl ve daha kısa vadeli krediler kısa vadeli, 1 yıldan uzun vadeli krediler orta ve uzun vadelidir. Ticari kredilerin kısa vadeli olanlarında tüketimin yoğunlaşması beklenmektedir.
Ticari krediler yatırım tüketim ekseninde ayrıştırılmalıdır.
Hanehalkı kredilerinin tasarruflara etkisi, 10. Kalkınma Planı’nında da ele alınmıştır. Yurtiçi Tasarrufların Artırılması ve İsrafın Önlenmesi Programı’nın “Kredi Düzenlemeleriyle Tasarrufların Özendirilmesi ve Üretken Yatırımlara Yönlendirilmesi” başlıklı 3. bileşeni:
“• Tüketici kredilerindeki artışın makro ihtiyati tedbirlerle kontrol altında tutulması
- Kredi kartlarındaki taksitlendirme, ödüllendirme ve limit belirleme uygulamalarının gözden geçirilmesi
- Kredi maliyetlerinin farklılaştırılması ve diğer teşvik edici veya caydırıcı önlemlerle ticari kredilerin toplam krediler içerisindeki payının artırılması”nı içermektedir.
Program çerçevesinde, kredi kartlarında asgari ödeme tutarı artırılmış, kredi kartı limitleri sınırlandırılmış, kredi kartlarına taksit sınırlaması getirilmiştir (TCMB, 2015).
- Kalkınma Planı’nın ön gördüğü gibi ticari kredilerin toplam krediler içerisindeki payı artırıldığı halde tasarruf oranları düşmeye devam etmiştir. Ticari kredilerin ayrım gözetilmeksizin desteklenmesi, tasarrufları üretken yatırımlara yönlendirmeyebilir.
Ticari kredi türlerinin yatırım ve tüketim etkilerini birarada barındırması tasarruf politikalarının etkinliğini zayıflatmaktadır. Ticari kredi türlerinin yatırım ve tüketim ekseninde ayrıştırılması kredi politikalarının etkinliğini artıracaktır.
Finansal kiralama ile krediler yatırım tüketim ekseninde ayrıştırılabilir.
Ticari kredileri yatırım tüketim ekseninde ayrıştırmak tüketici kredilerine göre daha güçtür. Konut ve taşıt kredileri çoğunlukla satın alınan konut veya taşıt ipotek altına alınarak kullandırıldığından, farklı amaçla kullanılmadığından emin olunabilmektedir. Büyük bir bölümünde ipotek bulunmayan ticari kredileri yatırım tüketim ekseninde ayrıştırmak ise güçtür.
Kredilerin yatırım tüketim ekseninde ayrıştırılabilmesi için satın aldığı mal ve hizmetlerin belirlenebilmesi gerekmektedir. Finansal kiralamada, kredi kurumu kredi konusunu satın alarak müşteriye kiraladığından kredinin yatırım tüketim ekseninde ayrıştırılması mümkün olabilecektir.
Krediler yatırım tüketim ekseninde ayrıştırılabildiğinde, tüketim kredileri kısıtlanarak finans kaynakları yatırım kredilerine yönlendirilecektir.
Kaynakça
Edwards, S. 1995, Why are Saving Rates so Different Across Countries?: An International Comparative Analysis, National Bureau of Economic Research.
Gupta, K.L. 1987, “Aggregate Savings, Financial Intermediation, and Interest Rate”, The Review of Economics and Statistics, vol. 69, no. 2, pp. 303-311.
Horioka, C. & Terada-Hagiwara, A. 2012, “The determinants and long-term projections of saving rates in Developing Asia”, JAPAN AND THE WORLD ECONOMY, vol. 24, no. 2, pp. 128-137.
Masson, P.R., Bayoumi, T. & Samiei, H. 1998, “International Evidence on the Determinants of Private Saving”, The World Bank Economic Review, vol. 12, no. 3, pp. 483-501.
Harris, M.N., Loundes, J. & Webster, E. 2002, “Determinants of Household Saving in Australia”, Economic Record, vol. 78, no. 241, pp. 207-223.
Jongwanich, J. 2010, “The determinants of household and private savings in Thailand”, Applied Economics, vol. 42, no. 8, pp. 965-976.
Beznoska, M., & Ochmann, R. (2013). The interest elasticity of household savings: A structural approach with german micro data. Empirical Economics, 45(1), 371-399. doi:http://dx.doi.org/10.1007/s00181-012-0626-9
Cardenas, M. & Escobar, A. 1998, “Saving determinants in Colombia: 1925-1994”, Journal of Development Economics, vol. 57, no. 1, pp. 5.
Athukorala, P. & Sen, K. 2004, “The Determinants of Private Saving in India”, World Development, vol. 32, no. 3, pp. 491-503.
El-Seoud, 2014. Private Saving Determinants in Bahrain. International Journal of Economics, Commerce and Management, 2(4).
Matur, E. P., Sabuncu, A. &. Bahçeci, S. 2012. Determinants of Private Savings and Interaction Between Public & Private Savings in Turkey, Topics in Middle Eastern and African Economies, vo. 14, pp. 102-125.
Gök, A., 2014. A Time Series Analysis of the Determinants of Private Savings in Turkey. Afro Euroasian Studies Journal, 13(1), pp. 5-25.
Özcan, K.M., Günay, A. & Ertaç, S. 2003, Determinants of private savings behaviour in Turkey, Applied Economics, vol. 35, no. 12, pp. 1405-1416.
Özcan, K.M., Günay, A. & Ertaç, S. 2003, Macro and Socioeconomic Determinants of Turkish Private Savings, Journal of Economic Cooperation and Development, vol. 33, no. 2, pp. 93-130.
Özlale, Ü. Türkiye’de Tasarruf Açığının Nedenleri ve Kapatılması için Politika Önerileri. Available at: https://www.tbb.org.tr/dosyalar/arastirma_ve_raporlar/ozlale.pdf [04 01 2016].
TCMB, 2015. Tasarruf-Yatırım Dinamikleri ve Cari İşlemler Dengesi Gelişmeleri, Ankara: TCMB.
Kalkınma Bakanlığı, 2013. 10. Kalkınma Planı, Ankara: Kalkınma Bakanlığı.