DataKapital Blog

Toplam Milli Gelir Ölçümünde Nominal – Satın Alma Gücü Paritesi Iraksaması

Satın Alma gücü paritesi

Satın alma gücü paritesi ve nominal ölçüm arasındaki sapmalar ok tartışıldı. Türkiye’nin ekonomik performansı ve performansın önündeki engeller de uzun süredir bu gündemdeki tartışma konularından birisi. Toplam milli gelirin büyümesi veya küçülmesi üzerinden yapılan tartışmalar ve sunulan argümanlar iki ayrı ölçüm metodunu karşı karşıya getiriyor. Bu metotlardan ilki olan nominal değerleme yöntemine göre bir ülkenin gayri safi milli hasılası ölçülen dönem içerisinde üretilen mal ve hizmetlerin toplam piyasa değeri ile ölçülüyor. Ülkelerin nominal gayri safi milli hasılası birbiriyle mukayese edilirken elde edilen değer dolara dönüştürülerek tek bir para birimi üzerinden mukayese sağlanıyor.

Bu ölçüm yöntemine göre Türkiye geçtiğimiz bir kaç on yılda ciddi bir ilerleme kaydetmemiş gibi duruyor. Dolar bazında nominal değerleme yöntemine göre Dünya Bankası 2021 yılı için en büyük ekonomiye sahip 50 ülkenin nominal gayri safi milli hasılasını şu şekilde tahminlemiş;

Ülke X Milyon ($)
Birleşik Devletler 22,675,271
Çin 16,642,318
Japonya 5,378,136
Almanya 4,319,286
Birleşik Krallık 3,124,650
Hindistan 3,049,704
Fransa 2,938,271
İtalya 2,106,287
Kanada 1,883,487
Güney Kore 1,806,707
Rusya 1,710,734
Avustralya 1,617,543
Brezilya 1,491,772
İspanya 1,461,552
Meksika 1,192,480
Endonezya 1,158,783
Hollanda 1,012,598
İsviçre 824,734
Suudi Arabistan 804,921
Türkiye 794,530
Tayvan 759,104
İran 682,859
Polonya 642,121
İsveç 625,948
Belçika 578,996
Tayland 538,735
Nijerya 514,049
Avusturya 481,796
İrlanda 476,663
İsrail 446,708
Norveç 444,519
Arjantin 418,150
Filipinler 402,638
Birleşik Arap Emirlikleri 401,513
Mısır 394,284
Danimarka 392,570
Malezya 387,093
Bangladeş 378,634
Singapur 374,394
Hong Kong 368,633
Vietnam 354,868
Güney Afrika 329,529
Şili 307,938
Finlandiya 300,484
Kolombiya 295,610
Romanya 289,130
Çek Cumhuriyeti 276,109
Pakistan 262,799
Portekiz 257,391
Yeni Zelanda 243,332

 

1990’dan bu yana Türkiye 16. ve 20. sıralar arasında pozisyon alıyor. 2021 yılı itibariyle nominal değerlemede 20.sırada. Diğer taraftan diğer ölçüm metodu olan satın alma paritesine göre düzeltilmiş GSYİH hesaplama yöntemine göre her yıl yükseliyor. Satın alma gücü paritesine göre yapılan hesaplama basitçe, elde edilen gelirin kendi ülkesinde harcandığı varsayımına dayanan bir hesaplama yöntemidir ve ülkeler arasındaki kurdan kaynaklanan finansal satın alma gücü farklılıklarını düzelterek milli geliri ölçer. Bu yöntem gayri safi hasılanın daha fazla mal ve hizmet üretim odaklı ölçülmesini sağlar. Yönteme göre yapılan ölçümde yine Dünya Bankasının 2021 yılı için tahminlediği liste aşağıdaki şekilde;

Ülke X Milyon ($)
Çin 26,656,766
Birleşik Devletler 22,675,271
Hindistan 10,207,290
Japonya 5,585,786
Almanya 4,743,673
Rusya 4,328,122
Endonezya 3,507,239
Brezilya 3,328,459
Fransa 3,231,927
Birleşik Krallık 3,174,921
Türkiye 2,749,570
Meksika 2,613,797
İtalya 2,610,563
Güney Kore 2,436,872
Kanada 1,978,816
İspanya 1,959,037
Suudi Arabistan 1,705,519
Avustralya 1,415,564
Tayvan 1,403,663
Polonya 1,363,766
Mısır 1,346,225
Tayland 1,329,324
İran 1,148,580
Vietnam 1,148,054
Nijerya 1,116,255
Pakistan 1,110,075
Hollanda 1,055,502
Arjantin 1,015,008
Filipinler 1,000,617
Malezya 978,781
Bangladeş 966,485
Kolombiya 780,262
Güney Afrika 753,113
Birleşik Arap Emirlikleri 683,182
İsviçre 660,862
Romanya 636,481
Belçika 623,720
Singapur 600,063
İsveç 589,751
Ukrayna 576,106
Kazakistan 526,746
Avusturya 517,860
Cezayir 514,748
İrlanda 500,270
Şili 491,535
Hong Kong 472,395
Çek Cumhuriyeti 460,933
Peru 439,262
Irak 413,316
İsrail 399,488

 

Düzeltilmiş satın alma paritesine göre ise Türkiye 2021 yılı itibariyle dünyanın en büyük 11.ekonomisi ve 2000’li yıllardan bu yana yükselmeye devam ediyor. Burada ilginç olan nominal GSYİH ile satın alma paritesi arasındaki ıraksama. Bu ıraksamayı tespit etmek için yine dünyanın en büyük 50 ekonomisinin satın alma gücü paritesine göre düzeltilmiş ekonomik büyüklüğünü, nominal GSYİH büyüklüğüne böldük. Liste şu şekilde;

Ülke SAGP/Nominal Iraksama
Pakistan 4.22
Türkiye 3.46
Mısır 3.41
Hindistan 3.35
Vietnam 3.24
Endonezya 3.03
Kolombiya 2.64
Bangladeş 2.55
Rusya 2.53
Malezya 2.53
Filipinler 2.49
Tayland 2.47
Arjantin 2.43
Güney Afrika 2.29
Brezilya 2.23
Romanya 2.20
Meksika 2.19
Nijerya 2.17
Polonya 2.12
Suudi Arabistan 2.12
Tayvan 1.85
BAE 1.70
İran 1.68
Çek Cumhuriyeti 1.67
Singapur 1.60
Çin 1.60
Şili 1.60
Portekiz 1.44
Güney Kore 1.35
İspanya 1.34
Hong Kong 1.28
İtalya 1.24
Fransa 1.10
Almanya 1.10
Belçika 1.08
Avusturya 1.07
Kanada 1.05
İrlanda 1.05
Hollanda 1.04
Japonya 1.04
İngiltere 1.02
ABD 1.00
Finlandiya 0.95
İsveç 0.94
Yeni Zelanda 0.93
Danimarka 0.91
İsrail 0.89
Avustralya 0.88
Norveç 0.84
İsviçre 0.80

 

Türkiye bu orana göre (SAGP/Nominal) dünyada ikinci sırada. Peki bu farklılık/ıraksama bize ne anlatıyor? SAGP’ye göre ölçülen bir ekonomi büyüyorsa ya üretim artıyordur ya da ülkeye para girişi olmadığı için üretim araçlarının ve mal ve hizmetlerin fiyatı küresel ölçekte sürekli düşüyordur. Bunlardan sadece bir tanesinin değişmesi SAGP ve nominal ölçüm arasındaki farkı üç katı gibi anormal bir seviyeye getirmek için yeterli değil. Türkiye içinse bu rakam 3.46

Aşikar bir şekilde Türkiye ekonomisi üretken ancak, üretim araçlarının ve diğer varlıkların market kapitalizasyon değeri çok düşük. Bununda temel sebebi ülke varlıklarına doğrudan sermaye yatırımı girmemesi olabilir. Yani ekonomi üretken ancak finansal olarak destabil veya kasıtlı olarak büyük bir sermaye blokajı ve kur baskısı var. En makul tahminse bunların tamamının bir arada olduğu.

Listede ilk 10’a giren ülkelerin pek çoğu yukarıdaki tanımlamaya uyuyor. İlk sırayı paylaşanların çoğu gelişmekte olan ülke kategorisinde olan üretken ekonomiler. Ek olarak üretken olmasına rağmen ekonomileri ya finansal olarak destabil (örn: Mısır) ya da farklı sebeplerden sermaye akımları iyi değil.

Listenin en altında olan ekonomilerde ise durum tam tersi örneğin bu değerin 1.00’in altında olduğu ender ekonomilerden biri İsrail. İsrail’in yurt içi üretimi çok yüksek olmamasına rağmen ekonominin nominal değeri çok büyük. Temel sebep uluslararası sermaye akımlarının yüksek olması örn: Askeri yardımlar, kolay kredi akışları diğer teşvikler vb. gibi

İsviçre beklendiği gibi listede en son sırada bulunuyor. Dünyanın finans merkezi diyebileceğimiz bu ülke de ise önceki örneklerin aksine üretim düşük ancak sermaye akımları çok yüksek o yüzden ekonominin nominal büyüklüğü ile SAGP’ne göre düzeltilmiş büyüklüğü arasında uçurum var.

Oranlardaki ıraksama birden fazla parametreye bağlı olsa da ekonominin üretkenliği ile bu üretkenlikten elde ettiği finansal avantaj hakkında önemli bir fikir veriyor. Oranın yüksek olduğu ülkeler farklı sebeplerden daha fazla üreten ve daha düşük finansal avantaj elde eden ülkeler, düşük olanlarsa tam tersi.

Exit mobile version