Üçlü açmaz kavramı para politikalarını belli kısıtlar ve mukayeseli çelişkiler üzerinden değerlendiren bir kavramdır. Uluslararası sermaye akışkanlığının ve sabit kur sisteminin var olduğu bir ekonomide para politikasının etkin olmadığını ( uluslararası sermaye akışkanlığının ve sabit kur sisteminin olduğu bir ekonomide merkez bankasının bağımsız bir para politikası izlemesinin mümkün olmadığını ) değerlendirirsek, iktisat politikasını yönetenlerin
- Uluslararası sermaye akışkanlığına
- Sabit döviz kuru sistemine
- Bağımsız ( ulusal hedeflere yönelik ) bir para politikasına sahip olan bir iktisat politikası izlemeleri mümkün değildir.
İktisat politikasını yönetenler söz konusu üç politika aracından ikisini seçmek zorundadırlar. Bu bağlamda iktisat politikasını yönetenlerin izleyebilecekleri üç alternatif politika vardır: 1 ve 2, 1 ve 3, 2 ve 3. İstikrar politikası – kriz yönetimi tartışmalarında ön plana çıkan bu hususa, birbirleriyle bağdaşmayan söz konusu üç politika aracı arasından bir seçim yapmak gerektiğinden, açmaz yerine ‘üçlü açmaz’ denir.
Bağdaşmayan üçlü diye de nitelendirilen üçlü açmaz olgusu aşağıdaki grafikteki gibi gösterilir;
Üçlü açmaz durumuna Türkiye üzerinden bakacak olursak, Türkiye yıllar boyunca hep sermaye hareketlerini kontrol altında tutmuş ve bununla beraber sabit kur sistemi ve bağımsız para politikası uygulamıştır. 1980 yılından sonra sermaye hareketlerini kontrol altında tutmayı bırakmış dalgalı döviz kuru ve bağımsız para politikası uygulamaya başlamıştır. Bugünde yine aynı model uygulanmaya devam etmektedir. Üçlü açmaz için dünya çapında örnek verecek olursak ABD, yukarıda anlatılan üç seçenekten sermaye hareketlerinin serbest olmasını ve bağımsız para politikası uygulamayı seçtiği için dalgalı döviz kuru sistemi uygulamaktadır. Böyle bir durumda sahip olduğunuz dolarları herhangi bir ülkenin parasıyla değiştirmek istediğiniz zaman kur FED tarafından belirlenmez. Kur piyasada belirlenir.
Türkiye ve ABD örneğinden farklı olarak Euro bölgesi ülkeleri sermaye hareketlerinin serbestliğini ve sabit döviz kuru rejimini yani kendi ulusal paraları yerine Euro’yu kabul etmiş oldukları için kendi ülkelerinde bağımsız bir para politikası izleyemezler. Euro bölgesi ülkeleri için para politikasını Avrupa Merkez Bankası belirler. Bu ülkelerde belirlenen bu politikaya uymak durumundadırlar.
Üçlü açmazın politika birleşenleri genellikle ekonomik farklılıklar ve politika önceliklerine göre belirlenmektedir. Sermaye tamponlarına ilişkin makro ihtiyati tedbirlerin öncelik kazandığı bir ekonomide para politikası bağımsızlığı ve sabit kur rejimi tercih edilebilir. Genişleme ve yabancı kaynak akışının öncelik olduğu bir ekonomide ise bağımsız para politikaları ve serbest sermaye hareketleri tercih edilecektir.