Birinci derece fiyat farklılaştırması monopol piyasa analizlerine ilişkin bir konudur. Monopol piyasasında bir firma ürettiği her ürünün farklı birimlerini farklı fiyatlardan satar. Böyle bir piyasada firmanın her tüketiciye farklı fiyat uygulamasına birinci derece fiyat farklılaştırması veya tam fiyat farklılaştırması denir.
Birinci derece fiyat farklılaştırmasında monopolcü firma, ürettiği malı satın almak isteyenlerle teker teker görüşür ve ürettiği her ürünün farklı birimlerini o birime en yüksek fiyatı veren tüketiciye satar. Bir ekonomide piyasa talep eğrisi tüketicilerin her birim ürün için ödemeye razı oldukları en yüksek fiyat düzeylerinin ( talep rezervasyon fiyatlarının ) geometrik yerine tekabül ettiği hatırlanırsa, birinci derece fiyat farklılaştırması, monopolcü firmanın ürettiği her birim malı piyasa talep eğrisince belirlenen fiyattan satması şeklinde de tanımlanabilir. Birinci derece fiyat farklılaştırmasında monopolcü firma tam rekabetçi endüstri kadar mal üretir. Bir başka deyişle, monopolcü firmanın tek fiyat uygulamasında ortaya çıkacak tüketici artığının ve dara kaybının tümünü kar olarak elde eder. Kısaca, birinci derece fiyat farklılaştırması monopolcünün tam rekabetçi endüstri kadar etkin olmasına yol açar. Yukarıda anlatılanlar aşağıdaki grafikte gösterilmiştir;
Tam fiyat farklılaştırmasında monopolcü her birim malı talep eğrisince belirlenen en yüksek fiyattan sattığından, marjinal hasılatı ( ilave birimin satışının toplam hasılatta getirdiği artış ) fiyata eşittir. Dolayısıyla da piyasa talep eğrisi tam rekabettekine benzer biçimde artık monopolcünün marjinal hasılatını temsil eder. Dolayısıyla da monopolcü MR = LRMC eşitliğinin sağlandığı noktada rekabetçi üretim – satış düzeyinde dengeye gelir. Böylece monopolcü tek fiyat uygulamasında yer alan tüketici fazlası ile dara kaybının tümünü ele geçirmek suretiyle, hem toplam karını arttırmış, hem de tek fiyat uygulamasının kaynak dağılımı üzerindeki olumsuz etkisini telafi etmiş olur.
Monopolcünün tam fiyat farklılaştırmasına gidebilmesi için, her tüketicinin ödemeye razı olduğu maksimum fiyatı bilmesi gerekir. Bu durum ise bir ekonomide pek mümkün olmayan bir durumdur. Dolayısıyla da tam fiyat farklılaştırmasını gerçek hayatta pek rastlanmayan bir durum olarak algılamak gerekir. Bu alanda bilgi asimetrisi üzerine çalışmalar vardır ve veri kullanım miktarı, uygulama ayrıcalıkları ile bilgi asimetrisinin durumu tüketice aleyhine yeniden modellenmiştir. Burada ana fikir monopolcü firmanın daha fazla veriyi işleyerek müşteriler için mikro segmentasyon yapması ve tüketici rantını en küçüklemesi imkanının günümüz teknolojileri ile daha fazla uygulanabilir olmasıdır.