Close Menu
    Facebook X (Twitter) Instagram
    DataKapital Blog
    Facebook X (Twitter) Instagram
    • Alternatif Veri ve Hisse Analizi
      • Google Trends Verisi
      • Kitle İlgisi ve Etkileşim
      • Sentiment Analizi
      • Temel & Teknik Analiz
    • Fon Hareketleri
      • Fon Giriş-Çıkış
      • Fon Pozisyonları
      • Yatırım Eğilimleri
    • Jeoekonomik & Makro Veriler
      • Makro Ekonomik Analizler
      • Jeopolitik Risk Analizi
      • Küresel Trendler
    • Finansal Veri Okuryazarlığı
      • Veri Türleri ve Kavramlar
      • Analiz Teknikleri
      • Python ile Veri İşleme
      • Finansal Otomasyon
    • Hisse Yorum ve Korelasyonlar
      • Korelasyon Analizleri
      • Veri Destekli Okumalar
      • Algoritmik Trading
      • Senaryo ve Örüntü Testleri
    DataKapital Blog
    Anasayfa » İşsizlik Nedir
    Jeoekonomik & Makro Veriler

    İşsizlik Nedir

    Ibrahim MesutYazar : Ibrahim Mesut16 Temmuz 2023Güncelleme : 20 Ağustos 2025Yorum yapılmamış5 Dakika
    Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr WhatsApp VKontakte Email
    İşsizlik ve Gayri Safi Hasıla İlişkisi
    Paylaş
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    İşsizlik nedir? Bir ülke sınırları içindeki vatandaşlardan durumu çalışmaya elverişli olmasına ve çalışmak istemesine rağmen bir kısmının işinin olmaması durumuna denir. Anlaşıldığı gibi işsizlik, durumu çalışmaya elverişli vatandaşların bir bölümünün kendi istekleriyle çalışmamasında yani iradi olarak işsiz olmalarından kaynaklanan bir durum değildir. İşsizlik çalışmaya elverişli olup çalışmak isteyen ve iş bulamadıklarından dolayı yani gayri iradi olarak işsiz olmalarından kaynaklanan bir durumdur. Yani işsizlik kavramı hem iradi hem de gayri iradi işsizliği değil, sadece gayri iradi işsizliği kapsar.

    Geçici işsiz, istifa edip başka kurumda iş ararken ki geçen sürede yaşanılan işsizlik türüdür. Yapısal işsizlikte ise çalışanların bir kısmının işini kaybetmelerinin nedeni işgücünün teknolojideki ve talepteki değişmelere anında uyum sağlayamamasıdır.

    Bir ekonomide reel GDP azalınca üretilen mal ve hizmet miktarı azalır ve çalıştırılan emek miktarı da azalır, yani işsizlik artar. Tam tersi durumda ise reel GDP artınca üretilen mal ve hizmet miktarı da artar dolayısıyla da çalıştırılan emek miktarı da artar, işsizlik azalır. Özetlemek gerekirse, reel GDP ile işsizlik arasında ters yönlü bir ilişki vardır. Reel GDP artınca (azalınca) işsizlik azalır (artar). GDP ile ters yönlü hareket eden değişkenlere ‘karşı yönlü devrevi değişken’ denildiğini düşünürsek, işsizlik karşı yönlü devrevi bir değişkendir.

    İşsizlik, sosyal maliyeti ve iktisadi maliyeti olan ve bu nedenle de hiç arzulanmayan bir olgudur. İşsizliğin sosyal maliyeti, işsiz kalan insanların gelirlerini, kendilerine verdikleri değeri, arkadaş çevrelerini ve sosyal itibarlarını kaybetmeleridir. İşsizliğin işsiz kalanların refah düzeylerinin ciddi bir biçimde düşmesi biçimindeki dolaysız sosyal maliyeti yanında, dolaylı bir sosyal maliyeti de vardır. İşsizlik toplumda alkolizmin yaygınlaşmasına ve suç oranının yükselmesine yol açar ve toplumsal dayanışmayı ve huzuru bozar. İşsizliğin sosyal maliyetini azaltmak amacıyla, Türkiye de dahil olmak üzere bir çok ülkede işsizlere işsizlik tazminatı gibi işsizlik ödemeleri yapılır.

    Ayrıca ekonomi durgunluk içine girdiğinde, işsizlik sigortasının olduğu ekonomilerde hükümetin işsiz kalanlara yaptığı ödemeler yani kısaca işsizlik ödemeleri kendiliğinden artar. Bu şekilde işsiz kalanların harcamalarında ve buna bağlı olarak tüketimde, planlanan harcamada ve reel GDP’de, işsizlik ödemelerinin olmadığı duruma göre daha az bir azalma olur. Dolayısıyla işsizlik ödemeleri, otonom harcamada meydana gelen bir değişmenin reel GDP üzerindeki etkisini kendiliğinden yani herhangi bir hükümet müdahalesi olmadan azaltan bir unsurdur. Kısaca otomatik bir istikrarlandırıcıdır.

    İşsizliğin iktisadi maliyeti ise, işsizlerin çalışmamaları durumunda ortaya çıkacak üretim kaybıdır. Bu doğrultuda işsizlik kıtlıkla mücadele etmeyi zorlaştırır. İşsizliğin iktisadi maliyeti GDP açığı kavramı ile ölçülür.

    İşsizliğin Nedenleri ve Türleri

    İşsizlik yalnızca ekonomik bir sorun değil, aynı zamanda sosyal, psikolojik ve politik sonuçlar doğuran çok boyutlu bir olgudur. Metinde açıklanan temel kavramların üzerine ek olarak işsizliğin nedenlerini daha ayrıntılı incelemek gerekir:

    1. Talep Yetersizliği Kaynaklı İşsizlik
      Ekonomide toplam talebin yetersiz olduğu dönemlerde üretim daralır ve işletmeler daha az işgücüne ihtiyaç duyar. Bu durum, özellikle durgunluk dönemlerinde yaygındır. Keynesyen iktisada göre, talebi canlandırmaya yönelik maliye ve para politikaları bu tür işsizliği azaltmada önemli rol oynar.

    2. Teknolojik İşsizlik
      Teknolojinin gelişmesi, üretim süreçlerinin otomasyona geçmesini sağlar. Ancak bu süreçte bazı iş kolları tamamen ortadan kalkar veya çok daha az işgücüyle üretim yapılır. Özellikle yapay zekâ, otomasyon ve dijitalleşme çağında bu tür işsizlik giderek daha fazla önem kazanmaktadır.

    3. Mevsimlik İşsizlik
      Tarım, turizm, inşaat gibi sektörlerde belirli dönemlerde işçi ihtiyacının azalmasıyla ortaya çıkar. Mevsimlik işsizlik doğası gereği geçici olsa da, işsizlerin gelir istikrarını olumsuz etkiler.

    4. Yapısal İşsizlik
      Metinde bahsedildiği gibi, işgücünün becerileri ile iş piyasasının ihtiyaçları arasındaki uyumsuzluktan doğar. Yeni sektörlerde iş gücü talebi artarken, eski sektörlerde işçiler işsiz kalır. Eğitim politikalarının ve mesleki kursların bu noktada önemi büyüktür.


    İşsizliğin Toplumsal ve Psikolojik Etkileri

    İşsizlik sadece gelir kaybına yol açmaz; bireylerin psikolojik ve sosyal refahını derinden etkiler. Uzun süreli işsizlik yaşayan kişilerde:

    • Özgüven kaybı ve motivasyon eksikliği ortaya çıkar.

    • Toplumsal bağlar zayıflar; yalnızlaşma ve yabancılaşma artar.

    • Suç oranlarının yükselmesi, aile içi sorunlar, depresyon ve intihar vakaları gibi sosyal problemler yaygınlaşır.

    Türkiye gibi genç nüfusun yüksek olduğu ülkelerde, genç işsizliğinin artması toplumsal huzursuzluk riskini de beraberinde getirir. Bu nedenle işsizlik, sadece ekonomik değil aynı zamanda toplumsal bir kriz olarak ele alınmalıdır.


    İşsizliğin Ekonomik Maliyetleri

    İşsizliğin makroekonomik etkilerinden biri potansiyel üretim kaybıdır. Çalışma çağındaki nüfusun işgücüne katılmasına rağmen iş bulamaması, ülke ekonomisinin üretim kapasitesini düşürür. Bu durum GDP açığı ile ölçülür. Potansiyel GDP ile fiili GDP arasındaki fark arttıkça, işsizliğin ekonomi üzerindeki maliyeti de artar.

    Ayrıca, yüksek işsizlik:

    • Devletin vergi gelirlerini azaltır,

    • İşsizlik sigortası gibi sosyal güvenlik harcamalarını artırır,

    • Mali disiplin üzerinde baskı oluşturur ve kamu borçluluğunu tetikler.

    Bu nedenle, işsizlik hem bireyler hem de devlet için ciddi maliyetler doğuran bir sorundur.


    İşsizliği Azaltmaya Yönelik Politikalar

    İşsizliği kalıcı olarak azaltmak için çok yönlü politika araçları kullanılmalıdır. Bunlar arasında:

    1. Aktif İşgücü Politikaları
      Mesleki eğitim kursları, beceri geliştirme programları ve iş bulma destekleri, yapısal işsizliği azaltmada etkilidir.

    2. Yatırım Teşvikleri
      Özel sektörün üretim kapasitesini artıracak yatırımların desteklenmesi, iş olanaklarını doğrudan artırır. Özellikle sanayi ve teknoloji yatırımlarına öncelik verilmesi, nitelikli istihdam yaratmada kritik bir rol oynar.

    3. Genç İstihdamını Destekleme
      Türkiye’de genç işsizlik oranı OECD ortalamasının üzerinde seyretmektedir. Üniversite mezunlarının işsizlik sorununu hafifletmek için staj programları, kamu-özel sektör işbirlikleri ve girişimcilik destekleri sağlanmalıdır.

    4. Bölgesel Kalkınma Politikaları
      Türkiye’de işsizlik oranı bölgelere göre büyük farklılıklar göstermektedir. Geri kalmış bölgelerde altyapı yatırımları ve teşvikler artırılarak bölgesel işsizlik dengelenebilir.


    Sonuç: İşsizlikle Mücadelede Bütüncül Yaklaşım

    İşsizlik, sadece ekonomik göstergelerle açıklanamayacak kadar karmaşık bir olgudur. Sosyal, psikolojik ve ekonomik boyutlarıyla birlikte ele alınmalı ve kısa vadeli çözümlerle yetinilmemelidir.

    • Talep yetersizliği dönemlerinde maliye ve para politikaları devreye girmeli,

    • Yapısal işsizlik için eğitim ve beceri geliştirme önlemleri alınmalı,

    • Teknolojik dönüşümün yaratacağı iş kayıpları için yeni sektörler desteklenmelidir.

    Türkiye’nin sürdürülebilir büyüme hedefleri doğrultusunda, işsizliği azaltıcı stratejilerin uzun vadeli kalkınma planlarının merkezinde yer alması büyük önem taşır.

    İşsizlik
    Paylaş. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr WhatsApp Email
    Önceki İçerikKur Politikasında Kritik Hatalar : Neyi Daha İyi Yapabilirdik?
    Sonraki İçerik J Eğrisi Nedir?

    Benzer İçerikler

    Borsa Yabancı Ortalama Elde Tutma Süresi

    Türkiye’de Spekülatif Sermaye ve Finansal Riskler

    23 Temmuz 2025
    Türkiye'de enflasyon

    Enflasyon Neden Düşmedi? Türkiye Ekonomisi’nde Politika Hataları ve Riskler

    17 Nisan 2025
    Anonim şirketlerde çift imza

    Anonim Şirketlerde Temsil Yetkisinin Kullanılması

    20 Ağustos 2024
    A.Ş'lerde azınlık hakları

    Anonim Şirketlerde Azınlık Hakları

    13 Ağustos 2024
    Yorum Yap Cancel Reply

    Güncel yazılar

    Borsa İstanbul Twitter bot hesapları
    Uyarı : Twitter Bot Hesapları Borsa İstanbul’da Yükselişte
    18 Ağustos 2025
    FROTO ikinci çeyrek kar marjları
    FROTO 2025 İkinci Çeyrek Analizi
    7 Ağustos 2025
    Drichlet dagilimi
    İstatistik Modelleme
    6 Ağustos 2025
    Bist'te kim kazanıyor? Yerli mi? Yabancı mı?
    Borsa İstanbul Yerli Yabancı Kazançları
    4 Ağustos 2025
    • Facebook
    • Twitter
    • Instagram
    • YouTube

    Popüler yazılar

    Borsa İstanbul Twitter bot hesapları Duyurular
    Uyarı : Twitter Bot Hesapları Borsa İstanbul’da Yükselişte
    Yazar : Tan Haskol18 Ağustos 20250

    Son haftalarda Twitter bot hesapları Borsa İstanbul hakkındaki içeriklerde gözle görülür bir şekilde arttı. Datakapital’in…

    FROTO ikinci çeyrek kar marjları

    FROTO 2025 İkinci Çeyrek Analizi

    7 Ağustos 2025
    Drichlet dagilimi

    İstatistik Modelleme

    6 Ağustos 2025
    Bist'te kim kazanıyor? Yerli mi? Yabancı mı?

    Borsa İstanbul Yerli Yabancı Kazançları

    4 Ağustos 2025

    Hakkımızda

    Datakapital A.Ş alternatif veri kaynaklarını, makine öğrenimi disiplinleriyle işleyerek kullanıcılar için çeşitli alanlarda veri bazlı karar destek sistemleri üretir. Alternatif veri vurgusu firmanın vizyonunu belirgin bir şekilde ortaya koyan önemli bir detaydır. Araştırma alanı fark etmeksizin konuya her zaman doğrusal ve konvansiyonel olmayan verileri tespit ederek ve bunları merkeze alarak yaklaşmaya çalışırız.

    Güncel yazılar

    Borsa İstanbul Twitter bot hesapları

    Uyarı : Twitter Bot Hesapları Borsa İstanbul’da Yükselişte

    18 Ağustos 2025
    FROTO ikinci çeyrek kar marjları

    FROTO 2025 İkinci Çeyrek Analizi

    7 Ağustos 2025

    Kategoriler

    • Alternatif Veri ve Hisse Analizi
    • Finansal Veri Okuryazarlığı
    • Fon Hareketleri
    • Jeoekonomik & Makro Veriler
    • Hisse Yorum ve Korelasyonlar
    Facebook X (Twitter) Instagram Pinterest
    • DataKapital
    • Bist
    • Raporlar
    • Blog
    • Fikri Haklar
    • Hakkımızda
    • İletişim
    © 2025 DataKapital

    Yukarıya yazın ve aramak için Enter tuşuna basın. İptal etmek için Esc tuşuna basın.

    Go to mobile version