Subscribe to Updates

    Get the latest creative news from FooBar about art, design and business.

    What's Hot

    Katılım Endeksi Hisseleri (XKTUM) – F/K Oranları Nisan 2025

    22 Nisan 2025

    Enflasyon Neden Düşmedi? Türkiye Ekonomisi’nde Politika Hataları ve Riskler

    17 Nisan 2025

    Datakapital Beta 1.01 Güncelleme Notları

    16 Nisan 2025
    Facebook Twitter Instagram
    DataKapital Blog
    Facebook Twitter Instagram
    • İş
      • İş İstihbaratı
      • İş Kültürü
      • Sektörler
      • Şirketler
    • Ar-Ge
      • Büyük Veri
      • Makine Öğrenimi
      • Veri & Analitikler
      • Yapay Zeka
    • Bilişsel Çalışmalar
      • Davranışsal Bilimler
      • Karar Verme
      • Semantik
    • Çevre
      • Enerji
      • Karbon Emisyonu
      • Sürdürülebilirlik
    • Finans
      • Kişisel Finans
      • Özel Sermaye
      • Risk Sermayesi
      • Yatırım Fonları
    • Geleceğe Dair Çözümler
      • Fikirler
      • Kurgusal Analiz
    • İktisat
      • Makro İktisat
      • Metodoloji
      • Mikro İktisat
    • Jeopolitik
      • Dünya
      • Türkiye
    DataKapital Blog
    Anasayfa » Türkiye’de Kur-Enflasyon İlişkisi ve Sessiz Monopol
    İktisat

    Türkiye’de Kur-Enflasyon İlişkisi ve Sessiz Monopol

    makro ihtiyatiBy makro ihtiyati9 Haziran 2023Updated:18 Ocak 2024Yorum yapılmamış4 Dakika Okuma
    Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr WhatsApp VKontakte Email
    Enflasyon Kur Geçişkenliği
    Share
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    Bununla ilgili en kritik gözlem 2021 son çeyreğinde yaşananlar. Dolar kuru 10’dan 18’e kadar yükseldi ve olduğu gibi enflasyona geçti. Aralık 2021 ve Ocak 2022 enflasyonları toplamı %25 civarıydı. Yurtiçi fiyatlar da yurtdışı fiyatlar kadar arttığı için cari açıktaki kapanma ancak birkaç ay sürdü. Ardından ekonomi hızla cari açığa döndü. Ani kur atakları, satıcıların aynı anda fiyat artırmalarını adeta koordine ederek, bu işten tüm satıcıların karlı çıkmasını sağlar. Herkes aynı anda fiyat artırınca kimsenin satışı düşmez. Kimse fiyat artırdığı için müşteri kaybetmez. Adeta anlaşmalı devasa bir monopol/oligopol piyasası gibi. Normal şartlarda binlerce firmanın bir arada bulunduğu ve yoğunlaşması düşük bir endüstride firmalar bir araya gelip fiyat artışları üzerinde anlaşamazlar. Ancak kurları birden artırırsanız, zımni bir anlaşmaya zemin hazırlarsınız ve bu organizasyonu kendi elinizle sağlamış olursunuz. 21 Aralık 2021’de 18’e kadar çıkan dolar yıl sonunda 13.5’e kadar gerilese de bütün satıcılar fiyatlarını birkaç gün içinde 18’e göre artırmıştı. Herkes aynı anda fiyatını artırdığı için kimse zarar etmedi. Kur düştü diye de fiyat artışları geri çekilmedi. Ücretler arkadan geldiği için arada geçen birkaç ayda da muazzam karlar edildi. MKK kayıtlarına göre, şirketler 2022 yılında karlarını %245 artırdılar. Kar artışı hizmetler sektöründe %300’e yaklaştı.

    Kur artışı ile cari açıkta bir düzelme isteniyorsa, kur artışları zamana yayılmalı ve beraberinde TALEP KISILMALI. Satışları düşerken firmalar rahat fiyat artıramazlar ve/veya eşanlı fiyat artıramazlar böylece sessiz monopol oluşmaz/bozulur.

    Bir firma fiyat artırırken bir diğeri artırmadığında, fiyat artıran zarar eder. Böylece artış cezalandırılır. Zamana yayılan kur artışları fiyat artışlarının da zamana yayılmasını sağlar, böylece fiyat artışları arasındaki senkronizasyonu bozarak SESSİZ MONOPOLÜ dağıtırsınız. Kurdan enflasyona geçişler de böylelikle zayıflar. Yurtiçi fiyatlar yurtdışı fiyatlardan daha az artar. Dışarısı daha pahalı hale gelince, ithalat azalır, ihracat artar ve cari açıkta bir düzelme görülür. Böyle yapılmaz, kur birden salınırsa, yurtiçi ve yurtdışı fiyatları aynı anda aynı oranda artar. Enflasyon arttığı ile kalır. Cari açığı kapatmak için tekrar kur artışına ihtiyaç duyulur. Her defasında başa sararız. Bu defa aynı hatanın yapılmaması gerekiyor. Kuru sabit tutmaktan da, birden bırakmaktan da vazgeçilmesi gerekiyor. Cari açığı yönetilebilir hale getirecek kur artışı zamana yayılarak yapılmalı. Yazın gelecek turizm gelirleri Türkiye’ye bu imkanı verebilir. Bir taraftan da büyüme %1’e doğru çekilerek talep frenlenirse, cari açıkta bir iyileşme görürüz.

    Kur üzerinde çok güçlü kontrol mekanizmaları oluşturuldu. Bu mekanizmalar kuru sabit tutmak için kullanıldı. Kuru sabit tutmak sürdürülebilir olmadığı için yabancıyı kaçırır, yerliyi dövize yönlendirir. Sürdürülebilir olan kurun oynaklığını düşürmektir. TCMB, kurun yönüne karışmadan oynaklığını düşürse, döviz bu kadar cazip olmayacak. Çünkü yurtiçi enflasyonla yurtdışı enflasyon farkı kadar bir kur artışı yeterli olacak. Kur artışı zamana yayılınca, döviz yatırımcısı enflasyonun altında kazanacak. Döviz cazibesini yitirecek. Ama, döviz bir senelik primi üç günde yapınca, bir anda en karlı araç haline geliyor. Yerlinin döviz talebi artıyor.

    Özetle, elimizdeki araçları, dövizi sabit tutmak yerine dövizin oynaklığını düşürmek için kullanırsak sürdürülebilir ve öngörülebilir bir kur politikası oluşturmak mümkün olur.

    Enflasyonu yükselten döviz kurlarındaki artış mı?

    Kur artışı tamamıyla enflasyona geçse dahi, uzun vadede kur artışı enflasyonu yukarı çekmez, aksine aşağı çeker. Bunun basit bir nedeni var. Yurtiçi enflasyonla yurtdışı enflasyon farkı kadar kur artışı reel kuru sabit tutmak için yeterli. Ne demek istiyoruz? Bir malın fiyatı yurt dışında 1 dolar yurtiçinde 25 lira olsun. Döviz kurunu da 25 TL alıyoruz. Bu malın fiyatı yurtiçinde 1 yılda %40 artarak 35 TL, yurtdışında %10 artarak 1,1 dolar olsun. Bu durumda bu iki fiyatı birbirine eşitleyen döviz kuru (35/1,1) 32 olur. Kur %32 artarak 25’ten 32’ye çıksa yurtiçi ve yurtdışı fiyatlar aynı tutarda artmış olacak. Yurtiçindeki %40’lık artışa karşılık kurun %32 artması reel kuru sabit tutacak. Yurt dışında enflasyon sıfırın üzerinde olduğu sürece, kurun yurtiçi enflasyonun altında artması reel kurları muhafaza etmek için yeterli. Dolayısıyla, enflasyonu yükselten kur artışları değil. Bilakis, kur artışları enflasyonun altında kaldığı için enflasyonu aşağı çeker. Peki neden bize döviz kurları enflasyonun sebebi gibi geliyor. Çünkü kurları aylarca sabit tutup, birden bırakıyoruz. Kur atağının yaşandığı dönemde, kur artışı enflasyonu geçiyor ve enflasyonu yükseltiyor. Enflasyonu yükselten kur artışını birkaç güne veya birkaç haftaya sıkıştırmak. Artış yıla yayılsa enflasyonun altında kalacak ve enflasyonu artırmayacak. Bu nedenle, TCMB elindeki araçlarla döviz kurlarının oynaklığını düşürmeli. Oynaklık düşünce, kur artışları zamana eşit yayılır ve hiçbir zaman aralığında enflasyonu geçmez. Döviz kurlarının enflasyonu yukarı çektiğini görmeyiz.

    Enflasyon Faiz Kur Monopol Türkiye Ekonomisi
    Share. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr WhatsApp Email
    Previous ArticleYapay Zeka ve Tıbbi Görüntü İşleme Uygulamaları
    Next Article Yapay Zeka Mühendisliği
    makro ihtiyati

    Related Posts

    Enflasyon Neden Düşmedi? Türkiye Ekonomisi’nde Politika Hataları ve Riskler

    17 Nisan 2025

    Bankacılık Sektöründe CAMELS Analizi

    1 Mart 2025

    2023 Haziran-2024 Şubat Ekonomi Politikası Değerlendirmesi

    1 Nisan 2024

    Yeni Ekonomi Modeli Neden İstenen Neticeyi Vermedi?

    22 Şubat 2024

    Leave A Reply Cancel Reply

    Güncel yazılar

    Katılım Endeksi Hisseleri (XKTUM) – F/K Oranları Nisan 2025

    22 Nisan 2025

    Enflasyon Neden Düşmedi? Türkiye Ekonomisi’nde Politika Hataları ve Riskler

    17 Nisan 2025

    Datakapital Beta 1.01 Güncelleme Notları

    16 Nisan 2025

    TUPRS – Tüpraş Hisse Analizi – 9 Nisan 2025

    9 Nisan 2025
    • Facebook
    • Twitter
    • Instagram
    • YouTube
    Popüler yazılar
    Finans

    Katılım Endeksi Hisseleri (XKTUM) – F/K Oranları Nisan 2025

    By Hakan Kara22 Nisan 20250

    2025 yılı birinci çeyrek bilançoları açıklanmadan önce Katılım Endeksi hisseleri (XKTUM) F/K oranlarını, özkaynak ve…

    Enflasyon Neden Düşmedi? Türkiye Ekonomisi’nde Politika Hataları ve Riskler

    17 Nisan 2025

    Datakapital Beta 1.01 Güncelleme Notları

    16 Nisan 2025

    TUPRS – Tüpraş Hisse Analizi – 9 Nisan 2025

    9 Nisan 2025
    Hakkımızda

    Datakapital A.Ş alternatif veri kaynaklarını, makine öğrenimi disiplinleriyle işleyerek kullanıcılar için çeşitli alanlarda veri bazlı karar destek sistemleri üretir. Alternatif veri vurgusu firmanın vizyonunu belirgin bir şekilde ortaya koyan önemli bir detaydır. Araştırma alanı fark etmeksizin konuya her zaman doğrusal ve konvansiyonel olmayan verileri tespit ederek ve bunları merkeze alarak yaklaşmaya çalışırız.

    Güncel yazılar

    Katılım Endeksi Hisseleri (XKTUM) – F/K Oranları Nisan 2025

    22 Nisan 2025

    Enflasyon Neden Düşmedi? Türkiye Ekonomisi’nde Politika Hataları ve Riskler

    17 Nisan 2025
    New Comments
      Facebook Twitter Instagram Pinterest
      • Ana Sayfa
      © 2025 ThemeSphere. Designed by ThemeSphere.

      Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.