Yazar: makro ihtiyati

Çalışmanın amacı Türkiye’de, son yıllarda yatırımları arttırmak ekonominin temel hedefi haline gelmiştir. Bu hedef, yatırımların finansal kaynaklardan daha büyük bir pay almasına dayalı strateji ile başarılabilecektir. Para ve kur politikasının enflasyonla mücadele yöntemi, yatırımları artırma hedefi ile çelişmiştir. Faiz yükselterek kronik yüksek enflasyonu hedefe getirmek için 3-4 yıl boyunca düşük büyümeye ve kimi zaman resesyona razı olmak gerekmektedir. Düşük büyüme ve yüksek faiz ortamında yatırım yapılmayacağından, politika faizi etkin kullanılamamıştır. Yatırımları artırmak amacıyla, politika faizini düşürmek ise bir taraftan tüketimi yatırımdan daha fazla canlandırarak diğer taraftan döviz kurlarını yükselterek enflasyona yol açmıştır. Bu çalışma, para ve kur politikasını, yatırımların finansal…

Read More

Ortodoks iktisat yaklaşımında enflasyonla mücadelenin temel aracı faiz arttırımıdır ancak bunun uzun vadeli iktisadi maliyetleri ve arz üzerindeki yıkıcı etkileri tartışmalıdır. Peki enflasyonla başka araçlarla ve uzun vadeli zararı minimize ederek mücadele etmek mümkün mü? Genel Mekanizma Faiz ile önereceğimiz alternatif politika araçlarını mukayese etmeden önce genel mekanizmaya bir değinmek gerekiyor. Enflasyon nedir ve faizle nasıl düşürülür? Enflasyon ölçülen zaman periyodu için fiyatlar genel düzeyindeki artış hızı/oranıdır ve enflasyon düştüğünde mal ve hizmet fiyatları düşmez, sadece yükselme hızı düşer. Mal ve hizmet fiyatlarının istikrarlı bir biçimde artması bir ekonomi için istenen bir durumdur ve sağlıklıdır ancak burada anahtar kelime istikrardır.…

Read More

Türkiye cari açığını nasıl finanse edecek şeklindeki soruları sıkça duyarız. Bu tür bir soru bizatihi yanlıştır. Finanse edilmeyen cari açık yoktur. Cari açığınız varsa finanse etmişsinizdir, finanse edemeyecekseniz cari fazlanız oluşur. Bu gerçeği Türkiye 2019’da tecrübe etti. Türkiye dışarıdan nette borçlanmadı, aksine borcunun bir kısmını ödedi. Çünkü kaynak bulamadı. Buradan bir ülkenin kaynak bulamayınca cari açık veremediğini görüyoruz. Türkiye’nin cari açığı yurtdışında paranın bollaştığı dönemlerde artar. Yani cari açığın artması veya azalması çoğunlukla inisiyatifimizde değildir. Ülkeye yabancı kaynak geleceği varsa cari açığımız artar, yoksa azalır. Kabaca şöyle de düşünebilirsiniz. Cari açığımız borç bulabiliyorsak artar bulamıyorsak azalır. Covid döneminde de cari…

Read More

Türkiye’de finans sistemini bankalar domine ettiği için kredi mekanizmasını bankalar üzerinden açıklayalım. Banka kredi ile mevduat faizi arasındaki marjı kazanır. Sermayesiz bir bankanın kredi ile mevduat faizi farkından kazandığı marj batık kredi tutarının altında kalırsa banka iflas eder. İşte bunun olmaması için bankalardan kullandırdıkları kredilere oranlara sermaye tutmaları istenir. Sermaye rasyosu bankaların kredi üretimini kısıtlar. Diyelim ki sermaye oranı %20 olsun. Bankaların 100 TL kredi kullandırabilmesi için 20 TL sermaye tutması lazım. Bankalarda koyacak 10 TL sermaye varsa ancak 50 TL kredi kullandırabilir. Bir anda kredi hacmi 100’den 50’ye düştü. Ve bu daha ilk aşamada gerçekleşti. Banka bir 50 TL…

Read More

Dünyanın rezerv parası dolar hakkında bitti, bitecek öngörülerini bolca duymuş, sonunda da hiçbir şey olmadığını görmüşsünüzdür. Dolar rezerv para özelliğini nasıl kaybeder, Korona böyle bir sonuca yol açar mı, bunları ele alacağız. Rezerv para da olsa temel dinamikler pek değişmiyor. Bir para arkasındaki ülkenin ekonomisi kadar güçlüdür. Büyüyen, verimli ekonomilere sahip ülkelerin parası güçlenir, aksi durumda zayıflar. ABD ekonomisini bu açıdan ele alalım. ABD tarihte kalıcı bir büyüme krizi yaşamadı. 2008 küresel krizini dahi hızlı atlattı ve yoluna devam etti. Bu nedenle, şimdiye kadar doların rezerv para özelliğinin tehlikeye girdiğine dair hiçbir emare görmedik. Korona ABD ekonomisinde kalıcı bir hasara…

Read More

Koronaya karşı kredi genişlemesine gitmek enflasyona yol açar mı? Cevabımız, krizden çıkış aşaması için hayır. Ekonomi yönetiminin iki amacı vardır: Üretim kapasitesini korumak ve üretim kapasitesine karşılık gelecek talebi oluşturmak. Kredi genişlemesi ile işletmeleri ayakta tutarsınız ve onların mallarını satın alacak talebi oluşturursunuz. Talep üretim kapasitesini aşmadığı sürece enflasyonist etki ortaya çıkmaz. İki amaç başarıldığında talep üretim kapasitesini aşmaz ve enflasyon da artmaz. Öncelikle enflasyon nasıl oluşur, onu açıklamalıyız. Enflasyon talep üretim kapasitesini aştığında oluşur. Burada dikkat edilmesi gereken, üretimi değil üretim kapasitesini aştığında oluşması. Arz ve talep birbirine eşittir. Ama üretici kapasitesini aşıp da üretim yapmaya başladığında fiyatları artırır.…

Read More