Vergi çarpanı kavramı otonom vergilerdeki değişimle gayri safi yurtiçi hasıla arasındaki ilişkiyi inceler. Otonom harcama;
olduğundan, otonom harcamadaki değişmenin denge reel GDP düzeyi üzerindeki etkisini, otonom vergilerdeki değişme itibariyle ifade etmek mümkündür;
Keynesyen modelde otonom vergideki değişme sonucu denge reel GDP düzeyinde meydana gelen değişme ile otonom vergideki değişme arasındaki orana, vergi çarpanı denir. Vergi çarpanı, transfer ödemeleri çarpanının negatif işaretlisidir;
Vergi çarpanının önündeki eksi işareti, otonom vergiler ile denge reel GDP düzeyinin ters yönlü değiştiğini yansıtır. Otonom vergiler ile denge reel GDP düzeyinin ters yönlü değişmesinin nedeni ise, örneğin otonom vergiler artınca planlanan toplam harcamanın azalması ve bunun da mal piyasasında dengenin sağlandığı reel GDP düzeyinin azalmasına yol açmasıdır. Vergi çarpanı, otonom vergideki bir liralık bir değişmenin denge reel GDP düzeyinde ters yönde kaç liralık bir değişmeye yol açacağını gösterir. Transfer ödemeleri çarpanı gibi vergi çarpanı da harcama çarpanından küçüktür. Örneğin marjinal tüketim eğilimi c = 0.8, marjinal vergi haddi t = 0.1 iken harcama çarpanının 1/1 – 0.8( 1 – 0.1) = 1/1 – 0.72 = 3.5 olmasına karşılık, vergi çarpanı 3.5 ( -0.8 ) = -2.8 ‘dir. Bir başka deyişle, otonom harcamadaki bir liralık artışın denge reel GDP düzeyini 3.5 lira arttırmasına karşılık, otonom vergideki bir liralık azalma denge reel GDP düzeyini sadece 2.8 lira arttırır.
Vergi çarpanının harcama çarpanından daha küçük olmasının nedeni, otonom vergilerdeki değişmenin planlanan harcama üzerindeki etkisinin örneğin hükümet alımlarındaki değişmenin planlanan harcama üzerindeki etkisinden küçük olmasıdır. Hükümet alımlarında veya otonom tüketimde – yatırımda bir liralık artma olduğunda, planlanan harcama t = 1 döneminde hükümet alımlarındaki artış kadar, 1 lira artar. Buna karşılık, otonom vergilerde bir liralık bir azalma olduğunda, uyarılmış tüketim ve buna bağlı olarak planlanan harcama vergideki söz konusu azalmanın marjinal tüketim eğilimine uyan kısmı kadar ve dolayısıyla da bir liradan az artar, 0 < c < 1.
Örneğin c = 0.8 ( s = 0.2 ) iken otonom vergiler bir lira azaldığında uyarılmış tüketim ve böylece planlanan harcama 0.80 lira artarken, eskiden vergi olarak ödenen bir liranın marjinal tasarruf eğilimine uyan geri kalan kısmı ( 0.20 lira ) tasarruf edilir. Otonom vergiler bir lira azaldığında harcamada t = 1 döneminde söz konusu olan artıştan daha küçük olması ise, vergilerin reel GDP’de t=1 dönemindeki bu farklılık da, planlanan harcamada ve buna bağlı olarak reel GDP’de izleyen dönemlerde meydana gelen artışların daha küçük olmasını beraberinde getirir.
Vergi çarpanı, makroekonomik politika tartışmalarında özellikle maliye politikalarının etkinliğini değerlendirmede kritik öneme sahiptir. Harcama çarpanı ile karşılaştırıldığında daha düşük etki yaratması, vergilerin ekonomideki dolaşım mekanizmasını daha dolaylı şekilde etkilemesinden kaynaklanır. Bununla birlikte, farklı iktisadi modeller vergi çarpanının büyüklüğü ve etkinliği hakkında farklı tahminler sunar.
1) Keynesyen Yaklaşım ve Basit Çerçeve
Keynesyen çerçevede vergi çarpanı doğrudan marjinal tüketim eğilimi (c) ile bağlantılıdır. Marjinal tüketim eğilimi yüksek olduğunda, vergilerdeki azalma tüketim artışına daha güçlü yansır ve vergi çarpanı büyür. Ancak yine de hiçbir zaman harcama çarpanını aşmaz, çünkü harcama doğrudan talebi artırırken vergi indirimi tüketiciye dolaylı bir şekilde harcama yapma imkânı tanır.
2) IS-LM Modeli Perspektifi
IS-LM çerçevesinde vergi çarpanının etkisi, faiz oranları üzerinden de şekillenir. Vergi indirimi ile tüketim artışı toplam talebi artırırken, faiz oranlarının yükselmesi yatırımların bir kısmını crowding-out etkisiyle azaltabilir. Böylece net etki, Keynesyen basit modelin öngördüğünden daha düşük olabilir. Bu nedenle vergi çarpanı hem marjinal tüketim eğilimi hem de para piyasasının tepkisine bağlıdır.
3) Ricardocu Denklik Hipotezi
Modern makroekonomi tartışmalarında, vergi çarpanının etkisini sınırlayan önemli bir teori Ricardocu Denklik Hipotezi’dir. Bu hipoteze göre rasyonel bireyler, vergi indirimlerinin gelecekte bütçe açıklarını artıracağını ve bunun da ileride vergilerin yükselmesiyle telafi edileceğini öngörürler. Dolayısıyla bugün aldıkları vergi indirimi gelirini harcamak yerine tasarruf edebilirler. Bu durumda vergi çarpanının etkisi sıfıra yaklaşır. Gerçek hayatta bu hipotezin tam olarak geçerli olmadığı, ancak vergi çarpanını aşağıya çeken bir faktör olduğu kabul edilmektedir.
4) Ampirik Bulgular
Farklı ülkelerde yapılan çalışmalar, vergi çarpanının büyüklüğünün ekonomik konjonktüre göre değiştiğini göstermektedir.
-
Resesyon dönemlerinde, hanehalklarının likidite kısıtı daha belirgin olduğundan, vergi indirimleri daha yüksek çarpan etkisi yaratabilir.
-
Genişleme dönemlerinde ise bireyler ek gelirlerini daha fazla tasarruf edebilir, dolayısıyla vergi çarpanı zayıf kalır.
-
Gelişmiş ekonomilerde vergi çarpanının daha düşük, gelişmekte olan ekonomilerde ise tüketim eğiliminin yüksekliği nedeniyle daha güçlü olduğu gözlemlenmiştir.
5) Türkiye Bağlamı
Türkiye gibi yüksek enflasyon ve yüksek marjinal tüketim eğilimine sahip ülkelerde, vergi indiriminin tüketim üzerindeki etkisi daha hızlı ve belirgin olabilir. Ancak bu etkinin kalıcılığı, fiyat istikrarının zayıf olduğu ortamlarda sınırlı kalabilir. Vergi indirimleri kısa vadede tüketimi artırsa da, enflasyon beklentilerini körükleyerek reel gelir etkisini kısa sürede ortadan kaldırabilir. Bu da vergi çarpanının zamanla küçülmesine yol açar.
6) Politika Tasarımı Açısından Sonuçlar
Vergi çarpanı, maliye politikasında hangi aracın kullanılacağına dair önemli ipuçları verir. Hükümet harcamaları doğrudan çarpan etkisi yaratırken, vergi indirimleri daha sınırlı fakat politik açıdan daha kolay uygulanabilir araçlardır. Vergi indirimleri, özellikle özel sektörün dinamizmini artırmak ve hanehalkı tüketimini teşvik etmek amacıyla tercih edilir. Ancak kriz dönemlerinde hızlı sonuç alınmak istendiğinde kamu harcamaları daha etkili olabilir.
7) Uzun Dönem Etkiler
Vergi çarpanının uzun dönem etkisi kısa dönemden daha farklıdır. Kısa dönemde tüketim ve toplam talep üzerinden etki ederken, uzun dönemde yatırım kararları, tasarruf davranışları ve kamu borcu dinamikleri üzerinden ekonomiyi şekillendirir. Sürekli vergi indirimleri bütçe açığını artırabilir ve kamu borçlanma gereğini yükselterek uzun dönemde faiz oranlarını baskılayabilir. Bu durumda vergi çarpanının ilk başta pozitif etkisi zaman içinde nötrleşebilir veya tersine dönebilir.
Sonuç
Vergi çarpanı kavramı, ekonomide vergilerin toplam talep üzerindeki etkisini ölçmede basit fakat güçlü bir araçtır. Ancak tek başına değil, ekonomik konjonktür, tüketici davranışları, para politikası koşulları ve beklentiler ile birlikte değerlendirilmelidir. Politika yapıcılar için en önemli ders, vergi çarpanının genellikle harcama çarpanından küçük olduğu ve bu nedenle kamu harcamalarının genişletici maliye politikası açısından daha etkili bir araç olduğudur. Bununla birlikte, siyasi ve sosyal gerçeklikler çoğu zaman vergi indirimlerini daha uygulanabilir kılar. Bu nedenle vergi çarpanının doğru okunması, maliye politikası araçlarının etkinliğini artırmada kritik önemdedir.