2023 Haziran-Temmuz Aylarına İlişkin Makro Tahlil ve Öngörülerimiz şu şekildedir;
Cari açık
- Haziran başından bu yana ABD doları kurundaki 7 TL yükseliş ithalatın düşmesini, ihracatın yükselmesini teşvik edecektir. Ancak, kurdaki yükselişin 6 TL’sinin bir aya sıkışması, kurdan enflasyona geçişi güçlendirerek, cari açık üzerindeki etkinin kısa sürmesine yol açacaktır.
- Dolar kuru, yükselişin ardından tekrar sabitlenmiştir. Dolar kuru sabitken, kur artışının yurtiçi fiyatlara geçmesiyle, TL tekrar değerlenecek ve cari açıkta ilk duruma geri dönülecektir.
- Sıkı maliye ve para politikası, cari açığın daralmasına hizmet edecektir.
Sıkılaşma etkileri hissedildikten sonra döviz kurlarında yükseliş gerçekleşseydi, kurdan enflasyona geçişler çok daha zayıf olurdu.
Rezervler
- TCMB rezervleri Haziran başından bu yana 15 milyar ABD doları artmıştır. Rezerv artışının kaynağını yurtdışından fon çıkışları değil, yerleşik bankalar oluşturmaktadır. Ülke rezervlerinin finans sistemi içerisinde yer değiştirmesi, cari açık finansmanı açısından bir fark oluşturmaz.
- Faiz artırımlarının sınırlı kalacağının anlaşılması, güçlü yabancı girişi beklentilerini zayıflatmıştır. Dış finansman zayıf iken, cari açığı daraltıcı talep yönlü önlemlere ihtiyaç duyulacaktır.
- Ülke rezervleri, yurtdışından borçlanma ile artar. Bu amaçla, bankaların ve firmaların yurtdışından borçlanmalarını teşvik eden uygulamalara gidilebilir
- Swap yabancıların TL riski almadan TL araçlara yatırım yapmasını ve karşılığında dövizini ülkemize ödünç vermesini sağlayan bir uygulamadır. Döviz almama taahhüdü veren yabancılara swap imkanlarının genişletilmesi, yurda sermaye girişlerini güçlendirecektir.
- Bankacılık sisteminden yastık altına kayan döviz ve altınlar, kullanılabilir ülke rezervlerinin erimesine yol açmaktadır. Bankaların döviz kurlarını ve altın fiyatlarını daha cazip hale getiren düzenlemeler, yerleşiklerin döviz ve altınlarının bankacılık sistemine tekrar kazandırılmasına hizmet eder. Bu kapsamda;
- Fiziki döviz ve altın alım satımına vergi getirilebilir.
Döviz alış satış kur makasını dar tutan bankalara ilave imkanlar tanınır.
İç döviz talebi
- Ticari kredi büyümesi sıfıra yaklaşmıştır. Kredi arzının artmaması, TL arzı artışı kaynaklı döviz talebini ortadan kaldırır.
Düşük riskli, makul getirili TL yatırım araçlarının çok sınırlı olması, döviz ve altın talebini canlı tutmaktadır
İç döviz arzı
- 05.2023 haftasında 125 milyar ABD doları ile zirveyi gören KKM bakiyesi bu tarihten itibaren düşüş eğilimine girmiştir. 27.06.2023 haftasında 106 milyar ABD doları seviyesindeki KKM bakiyesi tekrar yükselişe geçerek 14.07.2023 haftasında 114 milyar ABD dolarını görmüştür.
- KKM döviz talebini karşılamakta yalnız kalmaktadır. KKM bakiyesinin zirve yaptığı 2023 Mayıs sonunda, bankalar KKM’ye çok yüksek ilave primler ödemiştir. Benzer durumların tekrar yaşanmaması için, KKM dışında yurtiçinde döviz talebini karşılayan araçlara ihtiyaç duyulmaktadır.
- Hazinenin ihraç edeceği eurobondların bankalarca satın alınması sağlanarak döviz mevduat arzı artırılabilir.
- Bankalar edindikleri döviz varlığı karşılığında döviz mevduatı tanımlar. Kamunun ihraç ettiği eurbondlar ve özel kesimin döviz kredileri bankaların döviz varlıklarıdır. Eurobondlar menkul kıymet tesisi kapsamına alınır. Bankalar, satın aldıkları eurobondlar karşılığı yeni döviz mevduatı tanımlar.
- Döviz kredileri döviz mevduatının yurtiçindeki bir diğer kaynağıdır. Firmaların döviz kredisi çekmeleri teşvik edilerek, döviz arzı artırılabilir. Hazine, döviz kurlarındaki aşırı yükselişlere karşı döviz kredilerini prim karşılığı sigortalar.
- Döviz kredisi sigortası ile kur riski yönetilebilir hale geldiğinde, firmalar tekrar döviz kredilerine yönelecektir. Bankalar döviz kredilerindeki artış kadar yeni döviz mevduatı ihraç eder.
- Döviz kredisi sigortasının devreye girmesiyle, döviz geliri olmayan firmaların da döviz kredisi kullanmalarına izin verilir.
İçeride arz edilen döviz mevduatı karşılığı yurtdışından temin edilecek döviz likiditeyi azaltmak için vadesiz döviz mevduatından dövize endeksli vadesiz TL mevduat hesaplarına geçişler teşvik edilir. Endeksli hesaplarda döviz alış ve satış kurları eşit olur.
Yurtiçi talep
- Para politikası sıkı seyretmektedir. Kredi büyümesi sıfıra kadar inmiştir.
- KDV artışları reel talebi baskılasa da enflasyonu yükseltecektir.
- Kurumlar vergisinin yüzde 20’den 25’e çıkması, fiyatlarda artışa yol açmadan, talebi düşürecektir.
- Mevcut para ve maliyet politikası duruşunun devamı halinde, 2023 yılı üçüncü ve dördüncü çeyreklerinde resesyon ihtimali güçlenmektedir.
Resesyon, cari açık kaynaklı döviz baskısını ve enflasyon baskısını hafifletecektir. Bununla birlikte, yatırımlarda görülecek ciddi düşüşler, potansiyel büyümeyi düşürecektir.
Makroekonomik Görünüm ve Politika Yönelimleri
2023 Haziran–Temmuz dönemi, Türkiye ekonomisinde para politikası, rezerv yönetimi, döviz talebi ve yatırım dinamikleri arasında güçlü etkileşimlerin yaşandığı bir dönem olmuştur. Mevcut sıkı para ve maliye politikası yaklaşımı, cari açığı sınırlamayı hedeflerken, büyüme ve yatırımlar üzerinde daraltıcı etkiler yaratmaktadır. Bu çerçevede, kısa vadede istikrarı sağlarken orta ve uzun vadede büyüme potansiyelinin korunması için daha dengeli bir politika bileşimi gerekmektedir.
1. Döviz Kurları ve Cari Açık Dinamikleri
Haziran başında dolar kurunda yaşanan hızlı yükselişin ardından temmuz itibarıyla kurlardaki stabilizasyon, cari açık üzerindeki kısa vadeli etkileri sınırlamıştır. Kısa sürede yüksek oranlı kur geçişkenliği, ithalat maliyetlerini artırırken, ihracata olan pozitif etkisi sınırlı kalmıştır. Bu durum, sürdürülebilir bir cari denge için sadece kur hareketlerine değil, yatırım ve üretim kapasitesine dayalı bir modele ihtiyaç olduğunu göstermektedir.
Uzun vadede cari açığı kalıcı biçimde azaltmanın yolu, ara malı üretim kapasitesini artıracak yatırımlardan geçmektedir. Bu yatırımlar, sadece ithalat bağımlılığını azaltmakla kalmayacak, aynı zamanda yüksek katma değerli ihracatın artmasına da katkı sağlayacaktır.
2. Rezerv Yönetimi ve Sermaye Akımları
Haziran başından bu yana TCMB rezervlerindeki 15 milyar dolarlık artışın kaynağı, yerleşik bankaların rezerv aktarımları olmuştur. Ancak bu artış, yurtdışından güçlü bir sermaye girişi anlamına gelmemektedir. Bu nedenle, orta vadede rezervleri kalıcı biçimde artırabilmek için:
-
Bankaların ve firmaların yurtdışı borçlanma kanallarına erişimi kolaylaştırılmalı,
-
Swap mekanizmaları genişletilerek yabancı yatırımcıların TL varlıklara risksiz erişimi teşvik edilmeli,
-
Yastık altındaki döviz ve altınların bankacılık sistemine çekilmesi için daha cazip mevduat ürünleri geliştirilmelidir.
Bu adımlar, kullanılabilir döviz rezervlerini artırarak hem finansal istikrarı güçlendirecek hem de döviz kurlarındaki aşırı dalgalanmaları sınırlayacaktır.
3. Döviz Kredileri ve İç Döviz Arzı
KKM’nin tek başına döviz talebini karşılamakta yetersiz kaldığı noktada, döviz kredileri önemli bir politika aracı olarak öne çıkmaktadır. Firmaların döviz kredisine erişimini teşvik etmek ve kur risklerini yönetilebilir hâle getirmek amacıyla:
-
Döviz kredisi sigortası uygulaması devreye alınmalı,
-
Döviz geliri olmayan firmaların da belli limitler dahilinde döviz kredisi kullanabilmesine izin verilmeli,
-
Bankaların eurobond yatırımları üzerinden döviz mevduatı yaratma kapasitesi güçlendirilmelidir.
Bu yaklaşım, içerideki döviz arzını artırarak kur baskısını azaltacak ve yurtdışı döviz likiditesine bağımlılığı sınırlayacaktır.
4. Büyüme, Yatırımlar ve Resesyon Riski
Mevcut para ve maliye politikası sıkı duruşunu koruduğu sürece, 2023 yılının üçüncü ve dördüncü çeyreklerinde resesyon ihtimali kuvvetlenmektedir. Resesyon, cari açık ve döviz kurları üzerindeki baskıyı hafifletebilse de, yatırımlarda keskin bir düşüşe yol açarak potansiyel büyüme oranını kalıcı biçimde aşağı çekebilir.
Bu nedenle, kredi politikalarının sadece talebi sınırlamak yerine, yatırımları destekleyecek bir yapıya evrilmesi kritik öneme sahiptir. Uzun vadeli TL ve döviz cinsi yatırım kredilerinin artırılması, orta vadede hem üretim kapasitesini yükseltecek hem de enflasyonla mücadelede kalıcı bir avantaj sağlayacaktır.
Sonuç ve Öneriler
2023 Haziran–Temmuz dönemi, Türkiye ekonomisinde döviz arzı, rezerv yönetimi ve yatırım finansmanı arasındaki dengenin önemini bir kez daha ortaya koymuştur. Kısa vadede fiyat istikrarı sağlanmaya çalışılırken, uzun vadeli potansiyel büyüme ve dış denge için aşağıdaki adımlar kritik olacaktır:
-
İçeride döviz arzını artıracak eurobond ve döviz kredisi stratejilerinin geliştirilmesi,
-
KKM’ye alternatif araçların oluşturulması,
-
Yatırım kredilerinin desteklenerek üretim kapasitesinin artırılması,
-
Rezervlerin güçlendirilmesi için yurt dışı sermaye akımlarının teşvik edilmesi.
Bu adımlar eş zamanlı uygulandığında, hem cari açık kontrol altına alınabilir hem de yatırım ve büyüme potansiyeli korunarak orta vadeli makroekonomik istikrar sağlanabilir.