Arz şokları nedir? Piyasa aksaklıklarına dayalı analizlerde kısa dönem toplam arz eğrisinin türetilmesinde, kısa dönemde hasıla düzeyinin emek miktarına bağlı olduğu – emeğin tek değişken girdi olduğu ve dolayısıyla da üretim maliyetinin ücret düzeyine bağlı olarak değiştiği kabul edilir. Oysa gerçek hayatta üretim sürecinde emek yanında başka girdiler de kullanılır. Ara malların fiyatları örneğin yükselince, üretim fonksiyonu aşağıya doğru kayar ve böylece emeğin marjinal ürün değeri düşer bu durumda emek talep eğrisi aşağıya doğru kayar. Emek talep eğrisinin aşağıya doğru kayması kısa dönem toplam arz eğrisinin yukarı doğru kaymasına yol açar. Bu durum aşağıdaki grafikte gösterilmiştir;
Grafikte ekonomi başlangıçta P(0), Y(n) noktasındadır. Burada emek dışındaki girdilerin fiyatlarının örneğin kömürün fiyatının P(1) artması sonucu kısa dönem toplam arz eğrisi yukarıya doğru kayarak SRAS(P(e) = P(0), P(I,1) konumuna gelmiştir.P(I,1) > P(I,0) Kısaca ters arz şoku veyahut olumsuz arz şoku denilen böyle bir değişiklik, ekonominin kısa dönemde P(O), Y(n) noktasından, fiyat düzeyinin yükseldiği ve hasılanın düştüğü P(1), Y(1) noktasına gelmesine yol açar. Eğer kömür fiyatındaki yükselme geçici ise, kömür fiyatları eski düzeyine düşünce ekonomi P(0), Y(n) noktasına geri döner. Ancak arz şokunun geçici olduğunu düşünen iktisat politikası yöneticileri, olumsuz arz şokunun hasıla üzerindeki kısa dönemli olumsuz etkilerini genişletici politikalarla giderme imkanına sahiptirler. Bu durum grafikte hükümetin genişletici para ve / veya maliye politikası izlemesi sonucu toplam talep eğrisinin dışa doğru kayarak AD(1) konumuna gelmesi ve dolayısıyla da mal – para ve emek piyasalarında dengenin AD – SRAS -LRAS eğrilerinin kesiştikleri P(2), Y(2) noktasında sağlanmasıyla gösterilmiştir. Grafikte ters arz şokunun hasıla – istihdam üzerindeki olumsuz etkisini bertaraf etmenin maliyeti, fiyat düzeyinin P(1)’den, P(2) düzeyine yükselmesi olmuştur.
Pratikte arz şokları çok farklı sebeplerden kaynaklanabilir ve arz doğası gereği talepten farklı olarak esnek ya da likit değildir. Şokla yıkılan bir işletmenin yerine konması para politikasının durumu ne olursa olsun belli bir sabit zamana bağlıdır. Arzın azaltılmasında da aynı esneklik sorunu söz konusudur. Zannedildiği gibi büyük tesisler ve ağır altyapı yatırımları istendiği anda durdurulamaz. Bu unsurlar arzın iki yönlü olarak hem kırılganlığını artırır hem de şok sonrası toparlanma sürelerini uzatarak artçı şokları destekler.