Close Menu
    Facebook X (Twitter) Instagram
    DataKapital Blog
    Facebook X (Twitter) Instagram
    • Alternatif Veri ve Hisse Analizi
      • Google Trends Verisi
      • Kitle İlgisi ve Etkileşim
      • Sentiment Analizi
      • Temel & Teknik Analiz
    • Fon Hareketleri
      • Fon Giriş-Çıkış
      • Fon Pozisyonları
      • Yatırım Eğilimleri
    • Jeoekonomik & Makro Veriler
      • Makro Ekonomik Analizler
      • Jeopolitik Risk Analizi
      • Küresel Trendler
    • Finansal Veri Okuryazarlığı
      • Veri Türleri ve Kavramlar
      • Analiz Teknikleri
      • Python ile Veri İşleme
      • Finansal Otomasyon
    • Hisse Yorum ve Korelasyonlar
      • Korelasyon Analizleri
      • Veri Destekli Okumalar
      • Algoritmik Trading
      • Senaryo ve Örüntü Testleri
    DataKapital Blog
    Anasayfa » Kronik Yüksek Enflasyonla Mücadele ve Öneriler
    Jeoekonomik & Makro Veriler

    Kronik Yüksek Enflasyonla Mücadele ve Öneriler

    Tan HaskolYazar : Tan Haskol12 Temmuz 2023Güncelleme : 20 Temmuz 2025Yorum yapılmamış4 Dakika
    Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr WhatsApp VKontakte Email
    Türkiye TÜFE enflasyon
    Paylaş
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    Kronik yüksek enflasyonla mücadelede, reel faizleri yükseltmek ve ekonomiyi resesyona sokmak, finansal krizlere ve üretim kapasitesinde kalıcı kayıplara zemin hazırlamaktadır. Bir yandan satışları düşen diğer yandan faiz maliyetleri yükselen firmalar iflasa sürüklenmektedir. Artan iflaslar ve işsizlik, kredi batıklarını azdırmakta ve bankaların öz kaynaklarını eritmektedir.

    Enflasyonla kısa vadeli mücadelede krediler firmaların borçlarını ödeyebilecekleri şartlarda daraltılır. Ekonominin küçülmesine müsaade edilmez. Bununla birlikte, büyüme potansiyelin altına çekilerek, firmaların maliyet artışlarını tümüyle fiyatlara yansıtmalarının önüne geçilir.

    Kredilerin daralması, borçluların net ödeyici konuma gelmeleri anlamına gelmektedir. Yatırım dışı kredilerde, net borç ödeyicisi konumuna gelebilmek için harcamaların azaltılması gerekmektedir. Satışları azalmayan firmalar cari ve geçmiş yıl karlarıyla borçlarını öder.

    Kredi faizleri, enflasyonun altında tutularak, borçların ödenmesi kolaylaştırılır. Aşırı eksi reel faizin kişisel tasarruflar üzerindeki olumsuz etkisinden kaçınmak için kredi faizleri ile enflasyon arasındaki fark açılmaz.

    Kredileri arz tarafında kısmak kredi-mevduat faiz makasını genişletirken, talep tarafında kısmak kredi-mevduat faizini makasını daraltmaktadır. Makas daraldığı nispette mevduat faizleri daha yüksek bir seviyede dengelenerek kişisel tasarrufları destekleyeceğinden, krediler talep tarafında kısılır.

    Halen hane halkı borçlanması taksit, vade, peşinat kısıtlarına tabi tutulurken ticari kesim borçlanması büyük ölçüde bu kısıtlardan aridir. Kredilerden %85 pay alan ticari kesimin borçlanması gelirinin belli bir katı ile sınırlandırılır. Sınırın üzerindeki firmalar belirlenen süreler içinde borçluluklarını azaltır.

    Talep, krediler üzerinden daraltıldığı nispette, ücret ve kamu transferlerinde artışlara gidilir. Daralan kar marjlarına karşılık ücret ve transferlerdeki artışla, geniş kesimlerin milli gelirden aldığı pay büyür.

    Kredileri daraltmak, enflasyonun yanı sıra döviz kurları üzerinde de etkili olacaktır. İthalattaki azalmayla birlikte cari açığı finansman ihtiyacı azalacaktır. Krediler geri ödendikçe azalan TL mevduat, içeriden dövize talebi de zayıflatacaktır.

    Kur riskini yönetilebilir hale getiren araçlar devreye sokulur. TCMB, döviz kuru seviyesi hedeflemez, döviz kuru oynaklığını hedefler. Döviz kurları belirlenen oynaklık sınırı içinde aşağı veya yukarı hareket edebilir. Döviz kurları yurtdışı ile yurtiçi fiyat artışları arasındaki farkı kapatacak ölçüde yükselir. Oynaklık hedeflemesi, kur artışını zamana yayarak, yurtdışında enflasyon sıfırın üzerinde olduğu sürece, dövizden reel getiri elde edilmesinin önüne geçer.

    Oynaklık hedeflemesi, enflasyonun altındaki döviz kuru artışlarını zamana yayarak TL riskini düşürür. Yabancı yatırımcı, TL yatırımlarından kısa vadede de döviz bazında getiri elde eder.

    Oynaklık hedeflemesinin yabancı sermayeyi TL riski almaya ikna etmesi zaman alacaktır. TL riski almadan TL araçlara yatırım imkânı veren swap imkanının kontrollü açılması ülkemize sermaye girişlerini öne çeker. Yabancı, swapla elde ettiği TL fonun döviz alımında kullanılmayacağını taahhüt eder. Yurda portföy yatırım girişleri, TCMB rezervlerini güçlendirir.

    Bankada döviz alış satış kur makasının açılması, döviz ve altının finansal sistemden yastık altına kaçmasına sebep olmaktadır. Yabancı sermaye girişlerinin yokluğunda, fiziki döviz ve altın çekişleri rezervleri eritmektedir. Banka kurları, kuyumcu ve döviz büfesi kurlarına göre daha avantajlı hale getirilerek, yastık altına kaçış tersine çevrilir. Bu amaçla, fiziki altın ve döviz alımları vergilendirilir. Bankaların alış satış kur makasına üst sınır getirilir. Bankalar, alış satış kur farkı olmayan dövize endeksli vadesiz TL mevduat hesabı açmaları için teşvik edilir.

    Enflasyon ve cari açık her ne kadar kısa vadede talep yönlü politikalarla kontrol altına alınsa da uzun vadede ancak yatırımların hasıladan aldığı pay yükseltilerek kalıcı düşürülebilir. Yatırım oranı, 2002 2006 yılları arasında %19’dan %28’e çıktıktan sonra günümüzde kadar yatay seyretmiştir. Yatırımların iki temel belirleyicisinden birisi satış projeksiyonları, diğeri finansmana erişimdir. Firmaların satış projeksiyonlarının bozulmaması için resesyona izin verilmez. Yatırımların finansmana erişimini güçlendirmek için;

    Bankalara TL yatırım kredisi hedefleri tanımlanır. Hedefini başaramayan bankalar ilave menkul kıymet tesis eder, daha yüksek faizden fonlanır.

    TCMB, bankaları kullandırdıkları yatırım kredileri nispetinde düşük faizle fonlayarak yatırım kredisi faizlerini %15’in altında tutar.

    Oynaklık hedeflemesini pekiştiren bir uygulamaya gidilerek, Hazine döviz kredilerini, enflasyon üzerindeki kur artışlarına karşı sigortalar.

    Hazine, hisse senedi fonlarına prim karşılığı enflasyon getirisi garanti eder.

    Yatırımlar hayata geçtikçe, arz talebi karşılar hale gelecek, talepte kısıntıya gitme ihtiyacı kalkacaktır. İhracatı ve ithal ikameyi artıran yatırımlar, cari açık ihtiyacını kalıcı azaltacaktır. Hasıla içinde artan yatırım oranı, potansiyel büyüme oranının %4’ten %6-7’lere çıkmasını sağlayacaktır

    Enflasyon Türkiye Ekonomisi Yatırım
    Paylaş. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr WhatsApp Email
    Önceki İçerikİşçi Yanılma Modeli
    Sonraki İçerik Kur Enflasyon Sarmalı Üzerine

    Benzer İçerikler

    Borsa Yabancı Ortalama Elde Tutma Süresi

    Türkiye’de Spekülatif Sermaye ve Finansal Riskler

    23 Temmuz 2025
    Türkiye'de enflasyon

    Enflasyon Neden Düşmedi? Türkiye Ekonomisi’nde Politika Hataları ve Riskler

    17 Nisan 2025
    Anonim şirketlerde çift imza

    Anonim Şirketlerde Temsil Yetkisinin Kullanılması

    20 Ağustos 2024
    A.Ş'lerde azınlık hakları

    Anonim Şirketlerde Azınlık Hakları

    13 Ağustos 2024
    Yorum Yap Cancel Reply

    Güncel yazılar

    FROTO ikinci çeyrek kar marjları
    FROTO 2025 İkinci Çeyrek Analizi
    7 Ağustos 2025
    Drichlet dagilimi
    İstatistik Modelleme
    6 Ağustos 2025
    Bist'te kim kazanıyor? Yerli mi? Yabancı mı?
    Borsa İstanbul Yerli Yabancı Kazançları
    4 Ağustos 2025
    Katılım Endeksi Hisseleri Özkaynaklar
    Katılım Endeksi Hisseleri Rasyo Analizi
    1 Ağustos 2025
    • Facebook
    • Twitter
    • Instagram
    • YouTube

    Popüler yazılar

    FROTO ikinci çeyrek kar marjları Alternatif Veri ve Hisse Analizi
    FROTO 2025 İkinci Çeyrek Analizi
    Yazar : Yakup Kaan Baycan7 Ağustos 20250

    Özet ve Genel Değerlendirme FROTO 2025 İkinci Çeyrek Analizinde ilk göze çarpan kalemler satışlar ve…

    Drichlet dagilimi

    İstatistik Modelleme

    6 Ağustos 2025
    Bist'te kim kazanıyor? Yerli mi? Yabancı mı?

    Borsa İstanbul Yerli Yabancı Kazançları

    4 Ağustos 2025
    Katılım Endeksi Hisseleri Özkaynaklar

    Katılım Endeksi Hisseleri Rasyo Analizi

    1 Ağustos 2025

    Hakkımızda

    Datakapital A.Ş alternatif veri kaynaklarını, makine öğrenimi disiplinleriyle işleyerek kullanıcılar için çeşitli alanlarda veri bazlı karar destek sistemleri üretir. Alternatif veri vurgusu firmanın vizyonunu belirgin bir şekilde ortaya koyan önemli bir detaydır. Araştırma alanı fark etmeksizin konuya her zaman doğrusal ve konvansiyonel olmayan verileri tespit ederek ve bunları merkeze alarak yaklaşmaya çalışırız.

    Güncel yazılar

    FROTO ikinci çeyrek kar marjları

    FROTO 2025 İkinci Çeyrek Analizi

    7 Ağustos 2025
    Drichlet dagilimi

    İstatistik Modelleme

    6 Ağustos 2025

    Kategoriler

    • Alternatif Veri ve Hisse Analizi
    • Finansal Veri Okuryazarlığı
    • Fon Hareketleri
    • Jeoekonomik & Makro Veriler
    • Hisse Yorum ve Korelasyonlar
    Facebook X (Twitter) Instagram Pinterest
    • DataKapital
    • Bist
    • Raporlar
    • Blog
    • Fikri Haklar
    • Hakkımızda
    • İletişim
    © 2025 DataKapital

    Yukarıya yazın ve aramak için Enter tuşuna basın. İptal etmek için Esc tuşuna basın.

    Go to mobile version