Close Menu
    Facebook X (Twitter) Instagram
    DataKapital Blog
    Facebook X (Twitter) Instagram
    • Alternatif Veri ve Hisse Analizi
      • Google Trends Verisi
      • Kitle İlgisi ve Etkileşim
      • Sentiment Analizi
      • Temel & Teknik Analiz
    • Fon Hareketleri
      • Fon Giriş-Çıkış
      • Fon Pozisyonları
      • Yatırım Eğilimleri
    • Jeoekonomik & Makro Veriler
      • Makro Ekonomik Analizler
      • Jeopolitik Risk Analizi
      • Küresel Trendler
    • Finansal Veri Okuryazarlığı
      • Veri Türleri ve Kavramlar
      • Analiz Teknikleri
      • Python ile Veri İşleme
      • Finansal Otomasyon
    • Hisse Yorum ve Korelasyonlar
      • Korelasyon Analizleri
      • Veri Destekli Okumalar
      • Algoritmik Trading
      • Senaryo ve Örüntü Testleri
    DataKapital Blog
    Anasayfa » Mutlak Gelir Hipotezi
    Jeoekonomik & Makro Veriler

    Mutlak Gelir Hipotezi

    Ibrahim MesutYazar : Ibrahim Mesut1 Ekim 2023Güncelleme : 20 Ağustos 2025Yorum yapılmamış6 Dakika
    Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr WhatsApp VKontakte Email
    Mutlak Gelir Grafiği
    Paylaş
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    Mutlak gelir hipotezi tüketimle harcanabilir kişilsel gelirdeki değişimlerin ilişkisini inceler.  Keynes Genel Teori ‘de tüketim konusunda üç varsayımda bulunmuştur. Bunlardan birincisi, faiz haddinin klasik iktisatçıların ileri sürdüklerinin aksine tüketim üzerinde belirleyici bir rolünün olmadığı – tüketimin gelir düzeyine bağlı olarak değiştiği hususudur.

    Keynes’in Genel Teori ‘de tüketim konusunda benimsediği ikinci varsayım, harcanabilir kişisel gelir artınca tüketimin de arttığı, ancak tüketimdeki artışın gelirdeki artıştan daha küçük olduğu, kısaca harcanabilir kişisel gelir artınca tüketimin gelirden daha az arttığı hususudur. Keynes temel psikolojik kanun olarak nitelendirdiği bu hususu, harcanabilir gelirdeki 1 liralık değişmenin tüketimde kaç liralık bir değişmeye yol açtığını ifade eden marjinal tüketim eğiliminin ( c=ΔC / ΔY, Y =DPI ) sıfırdan büyük fakat birden küçük olduğunu kabul ederek formelleştirmiştir:

    C = C(Y), 0<c<1

    Bu denklemde tüketimin gelir düzeyine bağlı olarak değişmesi, t dönemindeki ( bugünkü ) tüketimin t dönemindeki (bugünkü ) gelire bağlı olarak değişmesi anlamındadır. Bu yönüyle Keynesyen tüketim fonksiyonu mutlak gelir hipotezi olarak nitelendirilir.

    Keynes’in Genel Teori ‘de tüketim konusunda benimsediği üçüncü ve son varsayım, harcanabilir gelir artınca gelirin tüketim amacıyla kullanılan kısmının azalacağı hususudur. Bu varsayım Keynes’in Genel Teori ‘de gelirin ne kadarının tüketime tahsis edildiğini yansıtan C/Y oranına ortalama tüketim eğilimi dediği hesaba katılarak ifade edilirse, Keynes’e göre gelir arttıkça ortalama tüketim eğilimi azalır (Y++, ortalama tüketim eğilimi (apc) –).

    Bu açıklamalar ışığında mutlak gelir hipotezi aşağıdaki gibi ifade edilebilir;

    Mutlak Gelir Hipotezi

    İlk denklemde her iki tarafında Y terimine bölünmesi suretiyle elde edilen ikinci denkleme göre, harcanabilir kişisel gelir arttıkça C(o)/Y ve dolayısıyla [(C(o)/Y) + c] teriminin değeri, ortalama tüketim eğilimi azalır: Harcanabilir gelir arttıkça tüketiciler gelirin daha az bir kısmını tüketim amacıyla kullanırlar. Ayrıca bu denkleme göre apc  > c ‘dir.

    Mutlak gelir hipotezi aşağıdaki şekilde gösterilir;

    Mutlak Gelir Grafiği

    Grafikte C = Co + cY  doğrusu,  her şeyden önce tüketimin gelir düzeyine bağlı olarak değiştiğini ve marjinal tüketim eğiliminin 0 ile 1 arasında bir değere sahip olduğunu yansıtır. Ayrıca C = Co + cY doğrusu üzerindeki bir noktayı orijinle birleştiren çizginin eğimi, o noktaya tekabül eden gelir düzeyindeki ortalama tüketim eğilimine eşittir. Bu husus hesaba katıldığında, tüketim doğrusu üzerindeki A, B ve D gibi noktaları orijinle birleştiren çizgilerin gelir arttıkça yatıklaşması ve dolayısıyla da eğimlerinin azalması, gelir arttıkça ortalama tüketim eğiliminin azaldığını ifade eder. ( Tüketim doğrusu üzerindeki noktaları orijinle birleştiren doğruların tüketim doğrusunu alttan kesmeleri – daha dik olmaları ise, ortalama tüketim eğiliminin marjinal tüketim eğiliminden büyük olduğunu yansıtır apc > c .

    1. Keynesyen Tüketim Fonksiyonu ve Mutlak Gelir Hipotezi

    Mutlak gelir hipotezi, tüketim ile harcanabilir gelir arasındaki ilişkiyi açıklamak için Keynes tarafından geliştirilen temel bir teoridir. Keynes’e göre, bireylerin tüketim kararları ağırlıklı olarak bugünkü gelir düzeylerine bağlıdır. Geçmiş veya gelecekteki gelir beklentileri bugünkü tüketim davranışı üzerinde sınırlı etkiye sahiptir.

    Keynes’in önerdiği tüketim fonksiyonu şu şekilde ifade edilir:

    C = Co + cY

    Burada:

    • C: Toplam tüketim harcamaları

    • Co: Otonom tüketim (gelirden bağımsız tüketim)

    • c: Marjinal tüketim eğilimi (0 < c < 1)

    • Y: Harcanabilir kişisel gelir

    Bu denklem, gelir artışlarının tüketim üzerindeki etkisini doğrusal biçimde açıklarken, marjinal tüketim eğiliminin sıfır ile bir arasında olduğunu vurgular. Yani gelir arttığında tüketim de artar; ancak bu artış gelir artışına oranla daha düşük kalır.


    2. Ortalama ve Marjinal Tüketim Eğilimleri

    Keynes’in analizinde iki temel kavram bulunur:

    1. Marjinal Tüketim Eğilimi (MPC): Gelirdeki bir birimlik artışın ne kadarının tüketime gittiğini gösterir.
      MPC = ΔC / ΔY

    2. Ortalama Tüketim Eğilimi (APC): Toplam gelirin ne kadarının tüketime ayrıldığını gösterir.
      APC = C / Y

    Mutlak gelir hipotezine göre, gelir arttıkça APC azalır, çünkü yüksek gelirli bireyler gelirlerinin daha küçük bir kısmını tüketime yönlendirir. Ancak MPC sabit kalır, yani ek gelirdeki birim değişim her gelir grubunda aynı oranda tüketime yansır.

    Bu durum Keynes’in üçüncü varsayımıyla da uyumludur: Harcanabilir gelir yükseldikçe, gelirin tüketim için ayrılan oranı düşer ve tasarruf oranı artar.


    3. Grafiksel Yorum

    Mutlak gelir hipotezinin grafiksel gösterimi doğrusal bir tüketim fonksiyonunu ortaya koyar:

    • C = Co + cY doğrusu, tüketimin gelir düzeyine bağlı olduğunu gösterir.

    • Doğru üzerindeki herhangi bir noktayı orijine bağlayan çizginin eğimi, ilgili gelir düzeyindeki APC’yi verir.

    • Gelir düzeyi arttıkça bu çizgilerin eğimi azalır, bu da ortalama tüketim eğiliminin düştüğünü gösterir.

    • Buna karşılık doğrunun eğimi, yani c, sabit kalır. Bu da marjinal tüketim eğiliminin değişmediği anlamına gelir.

    Özetle, gelir yükseldikçe tüketim mutlak olarak artar, ancak gelirin tüketilen oranı azalır.


    4. Politika Analizleri Açısından Önemi

    Mutlak gelir hipotezi, makroekonomik politikalar açısından önemli çıkarımlar sunar. Devletler, maliye politikalarını planlarken bu ilişkinin doğasını dikkate almak zorundadır.

    a) Gelir Artışı ve Tüketim Talebi

    Vergi indirimleri veya transfer ödemeleri yoluyla harcanabilir geliri artırmak, tüketimi de artırır. Ancak, c < 1 olduğu için, gelirdeki artışın tüketim üzerindeki etkisi sınırlı kalır. Bu, genişletici maliye politikalarının çarpan etkisinin neden sonsuz olmadığını açıklar.

    b) Tasarruf Eğilimleri

    Gelir arttıkça ortalama tüketim eğilimi düşer, buna karşılık tasarruf oranı yükselir. Bu, yüksek gelirli bireylerin ekonomik sistemde yatırım finansmanında daha büyük rol oynamasına neden olur.

    c) Gelir Dağılımı Politikaları

    Düşük gelirli bireylerin marjinal tüketim eğilimi genellikle yüksektir. Dolayısıyla toplam talebi artırmayı hedefleyen politikalar, düşük gelir gruplarına yönelik transferlerle daha etkili sonuçlar doğurur.


    5. Mutlak Gelir Hipotezine Yöneltilen Eleştiriler

    Keynes’in yaklaşımı, kısa vadeli analizlerde önemli bir açıklayıcı güce sahip olsa da, uzun vadede bazı eksiklikleri nedeniyle eleştirilmiştir.

    a) Gelecek Gelir Beklentileri

    Keynes’e göre tüketim yalnızca bugünkü gelirle belirlenir. Ancak sonraki çalışmalar, tüketim kararlarının gelecekteki gelir beklentilerinden ciddi şekilde etkilendiğini göstermiştir.

    b) Duesenberry’nin Göreli Gelir Hipotezi

    Duesenberry, bireylerin tüketim kararlarının toplumdaki diğer bireylerin gelir düzeyine bağlı olduğunu savunmuştur. Yani insanlar, yalnızca kendi gelir düzeylerini değil, başkalarıyla olan göreli konumlarını da dikkate alırlar.

    c) Modigliani’nin Yaşam Boyu Gelir Hipotezi

    Modigliani’ye göre tüketim, bireylerin yaşam döngüsü boyunca elde etmeyi bekledikleri toplam gelire bağlıdır. Örneğin, genç yaşta düşük gelirli bireyler borçlanarak daha yüksek tüketim yapabilirler; bu Keynesyen modele aykırıdır.

    d) Friedman’ın Sürekli Gelir Hipotezi

    Friedman, tüketim harcamalarının kalıcı gelir unsurlarına bağlı olduğunu savunur. Geçici gelir artışları tüketimi sınırlı şekilde etkiler. Keynes’in modeli bu ayrımı dikkate almadığı için uzun vadeli tahminlerde yetersiz kalır.


    6. Modern Yaklaşımlar ve Veri Analitiği

    Günümüzde makroekonomi, Keynesyen tüketim fonksiyonunu doğrudan kullanmaktan ziyade, onu daha gelişmiş modellerin bir parçası hâline getirmiştir.

    • Panel veri analizleri ile farklı gelir gruplarının tüketim tepkileri ölçülür.

    • Davranışsal ekonomi yaklaşımları, sosyal normların ve psikolojik faktörlerin tüketim üzerindeki etkisini inceler.

    • Dinamik stokastik genel denge (DSGE) modelleri içinde Keynesyen tüketim fonksiyonu, gelir-tüketim ilişkisinin temel yapı taşı olarak kullanılmaya devam eder.

    Bu yeni yöntemler sayesinde, politika yapıcılar hem kısa vadeli tüketim tepkilerini hem de uzun vadeli gelir-tasarruf dengelerini daha doğru öngörebilmektedir.


    7. Sonuç

    Mutlak gelir hipotezi, tüketim davranışlarının analizinde temel bir çerçeve sunar. Keynes’in üç varsayımı bu hipotezi destekler:

    1. Tüketim bugünkü gelire bağlıdır, faiz oranları belirleyici değildir.

    2. Gelir arttıkça tüketim artar fakat gelir artışından daha düşük seviyede kalır.

    3. Gelir yükseldikçe ortalama tüketim eğilimi düşer.

    Bu hipotez, makroekonomik politika tasarımlarında hâlen önemli bir rol oynamaktadır. Ancak, bireylerin tüketim kararlarının geleceğe yönelik beklentiler, sosyal kıyaslamalar ve servet etkileriyle daha karmaşık biçimde şekillendiği dikkate alındığında, Keynesyen yaklaşım modern modellerin yalnızca bir parçası hâline gelmiştir.

    Faiz İktisat Sözlüğü Keynesyen İktisat
    Paylaş. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr WhatsApp Email
    Önceki İçerikAna Akım Politika Hibrit Politika Karşılaştırması
    Sonraki İçerik Neoklasik Yatırım Modeli

    Benzer İçerikler

    Borsa Yabancı Ortalama Elde Tutma Süresi

    Türkiye’de Spekülatif Sermaye ve Finansal Riskler

    23 Temmuz 2025
    Türkiye'de enflasyon

    Enflasyon Neden Düşmedi? Türkiye Ekonomisi’nde Politika Hataları ve Riskler

    17 Nisan 2025
    Anonim şirketlerde çift imza

    Anonim Şirketlerde Temsil Yetkisinin Kullanılması

    20 Ağustos 2024
    A.Ş'lerde azınlık hakları

    Anonim Şirketlerde Azınlık Hakları

    13 Ağustos 2024
    Yorum Yap Cancel Reply

    Güncel yazılar

    Borsa İstanbul Twitter bot hesapları
    Uyarı : Twitter Bot Hesapları Borsa İstanbul’da Yükselişte
    18 Ağustos 2025
    FROTO ikinci çeyrek kar marjları
    FROTO 2025 İkinci Çeyrek Analizi
    7 Ağustos 2025
    Drichlet dagilimi
    İstatistik Modelleme
    6 Ağustos 2025
    Bist'te kim kazanıyor? Yerli mi? Yabancı mı?
    Borsa İstanbul Yerli Yabancı Kazançları
    4 Ağustos 2025
    • Facebook
    • Twitter
    • Instagram
    • YouTube

    Popüler yazılar

    Borsa İstanbul Twitter bot hesapları Duyurular
    Uyarı : Twitter Bot Hesapları Borsa İstanbul’da Yükselişte
    Yazar : Tan Haskol18 Ağustos 20250

    Son haftalarda Twitter bot hesapları Borsa İstanbul hakkındaki içeriklerde gözle görülür bir şekilde arttı. Datakapital’in…

    FROTO ikinci çeyrek kar marjları

    FROTO 2025 İkinci Çeyrek Analizi

    7 Ağustos 2025
    Drichlet dagilimi

    İstatistik Modelleme

    6 Ağustos 2025
    Bist'te kim kazanıyor? Yerli mi? Yabancı mı?

    Borsa İstanbul Yerli Yabancı Kazançları

    4 Ağustos 2025

    Hakkımızda

    Datakapital A.Ş alternatif veri kaynaklarını, makine öğrenimi disiplinleriyle işleyerek kullanıcılar için çeşitli alanlarda veri bazlı karar destek sistemleri üretir. Alternatif veri vurgusu firmanın vizyonunu belirgin bir şekilde ortaya koyan önemli bir detaydır. Araştırma alanı fark etmeksizin konuya her zaman doğrusal ve konvansiyonel olmayan verileri tespit ederek ve bunları merkeze alarak yaklaşmaya çalışırız.

    Güncel yazılar

    Borsa İstanbul Twitter bot hesapları

    Uyarı : Twitter Bot Hesapları Borsa İstanbul’da Yükselişte

    18 Ağustos 2025
    FROTO ikinci çeyrek kar marjları

    FROTO 2025 İkinci Çeyrek Analizi

    7 Ağustos 2025

    Kategoriler

    • Alternatif Veri ve Hisse Analizi
    • Finansal Veri Okuryazarlığı
    • Fon Hareketleri
    • Jeoekonomik & Makro Veriler
    • Hisse Yorum ve Korelasyonlar
    Facebook X (Twitter) Instagram Pinterest
    • DataKapital
    • Bist
    • Raporlar
    • Blog
    • Fikri Haklar
    • Hakkımızda
    • İletişim
    © 2025 DataKapital

    Yukarıya yazın ve aramak için Enter tuşuna basın. İptal etmek için Esc tuşuna basın.

    Go to mobile version