Oligopol piyasa, az sayıda firmanın bulunduğu piyasa türüdür. Bu piyasada firma sayısının az olması firmaların birbirlerinden üretim, reklam, fiyat gibi konularda etkilenmesine sebep olur. Bu durum ‘karşılıklı bağımlılık’ olarak adlandırılır. Bu tip piyasalarda monopol piyasada olduğu gibi yüksek giriş engelleri vardır. iyasada üretilen ürün, tam rekabet piyasasında olduğu gibi homojen, monopol piyasada olduğu gibi farklılaştırılmış mal olabilir. Az sayıda firmanın homojen bir malı ürettiği ve sattığı piyasaya ‘Saf Oligopol’ denir. Ham petrol üretimi saf oligopole örnek verilebilir. Aynı şekilde az sayıda firmanın farklılaştırılmış mal ürettiği piyasaya ise ‘Farklılaştırılmış Oligopol’ denir. Bilgisayar, otomobil vb. ürünlerin üretimi ise bu tip piyasaya örnek oluşturur.
Bu piyasalarda bir firmanın fiyat-üretim konusunda aldığı bir karara rakip firmalar çok farklı şekilde tepkiler verebilirler. Örneğin bir televizyon firması ürettiği malın fiyatını düşürürse, diğer rakip firmalar bu karara çeşitli şekillerde karşılık verebilirler. Bunlar;
- Rakip firmalarda ürettikleri televizyon fiyatlarını aynı oranda düşürebilirler.
- Rakip firmalar ürettikleri televizyon fiyatlarını daha yüksek bir oranda düşürebilirler.
- Daha yenilikçi bir ürün geliştirme yoluna gidebilirler.
- Reklam kampanyalarına daha fazla yatırım yapabilirler.
- Ve yahut bu kararlardan bir kaçını uygulayarak karşılık verebilirler.
Rakiplerin bu şekilde birden fazla yol ile tepki vermeleri mümkün olduğundan ve tüm bu tepkileri kapsayan genel bir eksik rekabet teorisi geliştirmek mümkün olmadığından, her bir tepki için farklı bir model geliştirilmiştir. Firmaların fiyat-üretim konusunda birlikte hareket etmelerine ‘anlaşmalı oligopol’, birlikte hareket etmemelerine de ‘anlaşmasız oligopol’ denir.
Anlaşmasız Oligopol Modelleri
- Cournot modeli
- Bertrand modeli
- Edgeworth modeli
- Chamberlin modeli
- Stackelberg modeli
- Sweezy modeli
Anlaşmalı Oligopol Modelleri
- Açık anlaşma: Kartel/ Tröst
- Örtük anlaşma: Fiyat önderliği (Düşük maliyetli fiyat önderliği ve Hakim firma fiyat önderliği).
Eksik rekabet piyasalarının toplumsal refah düzeyine etkisi konusunda iktisatçılar arasında bir fikir birliği yoktur. Bir kısım iktisatçılar bu tip piyasaların iktisadi büyümeyi hızlandırdığını ve toplumsal refah düzeyini arttırdığını ifade ederken buna karşıt görüştekiler piyasa giriş çıkışlarının kapalı olması nedeniyle verimli firmaların ve teknolojilerin piyasadan dışlandığını iddia eder.
ligopol piyasaların iktisadi analizinde özellikle öne çıkan nokta, firmalar arasındaki stratejik etkileşimdir. Tam rekabet veya monopol gibi piyasalarda firmaların davranışları görece daha öngörülebilir iken, oligopol piyasalarda firmaların kararları rakiplerinin muhtemel tepkileri dikkate alınarak şekillenir. Bu durum, oyun teorisi uygulamalarının ekonomi literatürüne girmesinde önemli bir rol oynamıştır. Özellikle Cournot, Bertrand ve Stackelberg modelleri, firmaların üretim ve fiyatlama stratejilerini anlamak için kullanılan temel analitik çerçevelerdir.
Cournot modeli, firmaların üretim miktarlarını aynı anda belirledikleri ve her firmanın rakiplerinin üretim kararını sabit varsayarak kendi üretimini optimize ettiği bir yaklaşımdır. Sonuç olarak ortaya çıkan denge, Cournot dengesi olarak adlandırılır. Bu modelde firmalar, birbirlerinin üretim kararlarını dikkate aldıkları için, piyasa fiyatı tam rekabet fiyatının üzerinde, fakat monopol fiyatının altında oluşur.
Bertrand modeli ise fiyat rekabetine odaklanır. Bu modelde firmalar üretim değil, fiyat kararlarını stratejik olarak belirlerler. İki veya daha fazla firmanın homojen mal ürettiği durumda, Bertrand modeline göre firmalar sürekli olarak fiyatları kırmaya çalışır ve sonuçta fiyat, marjinal maliyete eşitlenir. Yani Bertrand dengesinde tam rekabet sonucu elde edilir. Bu, oligopol piyasada dahi güçlü fiyat rekabetinin, tüketiciler için son derece avantajlı sonuçlar doğurabileceğini göstermektedir.
Stackelberg modeli, lider-takipçi ilişkisini esas alır. Burada bir firma (lider) üretim miktarını ilk belirler, diğer firmalar ise (takipçiler) bu kararı göz önünde bulundurarak kendi üretim düzeylerini belirler. Bu modelde lider firma, piyasa üzerinde belirgin bir avantaja sahip olur ve daha yüksek kar elde eder. Günümüzde büyük teknoloji şirketlerinin ve enerji devlerinin piyasa üzerindeki hakimiyeti, Stackelberg mantığı ile açıklanabilir.
Sweezy modeli ise oligopol piyasaların fiyat katılığına ışık tutar. Firmaların fiyat artırdığında rakiplerinin bu artışa uymaması, fiyat düşürdüğünde ise rakiplerin aynı yönde hareket etmesi, firmaların fiyat değiştirmede isteksiz davranmalarına neden olur. Bu model, özellikle oligopol piyasaların neden uzun süre sabit fiyat yapısı sergilediğini açıklamakta kullanılır.
Anlaşmalı oligopollerde ise firmalar arasında açık veya örtük işbirliği söz konusudur. Karteller en tipik örnektir. Kartel, birkaç firmanın fiyatları ve üretim miktarlarını koordineli bir biçimde belirleyerek ortak kar maksimizasyonu yapmalarıdır. Bu tür yapılar, çoğu ülkede rekabet hukukuna aykırı kabul edilir ve yasalarla sınırlandırılmıştır. Bununla birlikte uluslararası alanda OPEC gibi örgütler, kartel mantığıyla işleyerek petrol arzını ve fiyatını belirlemede etkili olmuştur.
Örtük anlaşmalar ise daha çok fiyat önderliği şeklinde ortaya çıkar. Bu durumda maliyet avantajına sahip olan veya piyasada hakim konumda bulunan firma fiyatları belirler, diğer firmalar ise bu fiyatları takip eder. Böylece doğrudan işbirliği yapılmadan da oligopolistik işleyiş sürdürülür.
Oligopol piyasaların toplumsal refah üzerindeki etkileri ise çift yönlüdür. Bir taraftan, yoğun rekabetin yaşandığı oligopol yapılarında firmalar sürekli olarak yenilik yapmaya, maliyetleri düşürmeye ve tüketicilere daha fazla seçenek sunmaya zorlanır. Özellikle otomotiv ve teknoloji sektörlerinde görülen inovasyon dalgaları, oligopolistik rekabetin bir sonucu olarak değerlendirilebilir. Bu açıdan oligopol piyasaların dinamik bir yapı sergileyerek ekonomik büyümeyi ve verimliliği desteklediği savunulur.
Diğer taraftan, oligopol piyasaların rekabeti sınırlayıcı yönleri de vardır. Yüksek giriş engelleri, yeni firmaların piyasaya girmesini zorlaştırır ve bu durum mevcut büyük firmaların piyasa gücünü pekiştirir. Kartelleşme veya örtük anlaşmalar yoluyla fiyatların yapay olarak yüksek tutulması, tüketici refahını azaltır. Bu nedenle, rekabet otoriteleri oligopol piyasaları yakından takip eder ve gerektiğinde müdahalelerde bulunur.
Sonuç olarak oligopol piyasalar, modern ekonomilerde en sık rastlanan piyasa türlerinden biridir. Özellikle enerji, iletişim, otomotiv ve teknoloji sektörlerinde oligopolistik yapı hakimdir. Bu piyasaların anlaşmalı ya da anlaşmasız işleyiş biçimleri, hem firmaların stratejik davranışlarını hem de devletlerin düzenleyici politikalarını belirler. İktisat teorisinde oligopol üzerine geliştirilen modeller, firmaların karşılıklı bağımlılık ilişkilerini anlamak için önemli analitik araçlardır. Ancak gerçek hayatta oligopol piyasaların davranışları çoğu zaman model varsayımlarının ötesine geçmekte ve karmaşık bir dinamik sergilemektedir. Bu nedenle oligopol piyasaların analizinde teorik modeller kadar, ampirik gözlemler ve sektörel incelemeler de kritik önem taşır.