Covid-19’dan önce de hatırı sayılır bir büyüklükte olan teknoloji endüstrisi pandemide devasa boyutlara ulaştı. Wall Street Journal’ın verilerine göre büyük teknoloji firmaları ( Apple, Microsoft, Amazon, Alphabet, Facebook) toplam karlarını %24 arttırdı. Bu büyümenin yanında şirketler kadrolarını genişletti. Sadece Amazon bu sene 500.000 yeni işe alım yaptı.
Pandemi dönemi çoğu şirketin home-office çalışma modeline geçmesiyle beraber tablet, laptop gibi teknolojik cihazların kullanımı arttı. Sektörün lider markalarından Apple sene içerisinde geçen yıla oranla özellikle 2020’nin dördünce çeyreğinde %50 daha çok satış yaptı. Sene içerisinde iki yeni Macbook lansmanı yapan firma aynı zamanda yılın dördüncü çeyreğinde yeni Macbook Air ve 13.3 inç Macbook Pro modellerinde kendi işlemci çözümünü kullanacağını duyurdu. M1 adıyla tanıtılan Apple’ın yeni işlemci çözümü 5nm teknolojisi, sektörde fark yaratan enerji tasarrufu gibi özellikleri ile bu sene teknoloji sektöründe büyük yankı uyandırdı. Gelen olumlu tepkilerin satışlara da yansıdığını söylemek mümkün.
Pandemi dönemi evde geçirilen zamanlarda en çok kullanılan ürünlerin sahiplerinden biri de Microsoft’tu. Konsolların çok fazla sattığı bu dönemde Xbox’ın da satış rakamları üst seviyelerdeydi. Eğitimde de çok fazla kullanılan Zoom’un en büyük alternatiflerinden Microsoft Teams ise yıl içinde en çok kullanılan uygulamalardandı. Yıl içinde 125 milyona yakın günlük kullanıcı sayısına ulaşan Microsoft Teams uzaktan eğitim için kullanılan önemli uygulamalardan.
Pandeminin etkilediği alanlardan biri de online alışverişti. Sektörün liderlerinden Amazon 2019’a oranla gelirini %38 arttırarak 386,1 milyar dolara çıkardı. 500.000 işçi alımıyla beraber toplam çalışan sayısı 1,3 milyon olan Amazon ileriki dönemlerde en fazla ABD’li işçiye sahip olarak Walmart’ı geçebilir.
Evde geçirilen zamanın artmasıyla gelirleri artan bir başka firma da Alphabet oldu. Reklam gelirleri yılın ilk çeyreğinde düşse de son çeyreğine doğru 50 milyar dolara yaklaştı. Şirket Youtube’daki reklam kullanımının artmasının buna büyük derecede etkisi olduğunu açıkladı. 2020’nin üçüncü çeyreğinde reklam gelirleri 35 milyar dolardan fazla olan şirketin insanların artan internet ve bununla beraber Google kullanımının olumlu yönde etkisi olduğu düşünülüyor.
Pandemiden önce de en büyük sosyal ağ olan Facebook, 2020 yılı itibari ile de günlük platformlarının kullanımlarının arttığını açıkladı. Facebook’un sahip olduğu platformların günlük ziyaretçi sayıları yılın son çeyreğine doğru 2.5 milyara ulaştı. Instagram’da yeni yayınladığı online alışveriş gibi özellikler de buna katkı sağladı.
Covid-19’un küresel ekonomi üzerindeki etkileri farklı sektörlerde değişkenlik gösterirken, teknoloji endüstrisinin adeta altın çağını yaşadığı bir dönem ortaya çıktı. Özellikle uzaktan çalışma, uzaktan eğitim ve dijital eğlenceye olan talebin patlama yapması, sektörün büyümesini hızlandıran ana etkenlerden biri oldu. Pek çok analist, pandeminin teknoloji şirketleri için 5–10 yıl içinde beklenen dijital dönüşümü yalnızca birkaç ayda gerçekleşen bir sürece dönüştürdüğünü belirtiyor. Bu hızlı adaptasyon, hem donanım hem de yazılım tarafında inovasyonların hızlanmasına yol açtı.
Bunun yanında, pandemi ile birlikte kullanıcıların tüketim alışkanlıkları da radikal biçimde değişti. İnsanlar evde daha fazla vakit geçirdikçe, online hizmetlere yönelim arttı. Örneğin, bulut depolama servislerinin kullanım oranları büyük artış gösterdi. Google Drive, Dropbox ve OneDrive gibi platformlar, kullanıcı sayılarında tarihi seviyelere ulaştı. Bu artış sadece bireysel kullanıcılarla sınırlı kalmadı; şirketler de projelerini, veri depolama ve paylaşım süreçlerini bulut ortamına taşıdı.
Apple’ın M1 işlemcili Macbook modellerinin piyasaya sürülmesi, teknoloji basınında geniş yankı uyandırdı. Kullanıcıların büyük çoğunluğu, performans artışını ve enerji verimliliğini öne çıkaran yorumlar yaptı. Yazılım geliştiriciler için de bu yeni işlemci mimarisi, uygulamaların optimize edilmesi açısından yeni fırsatlar sundu. Öte yandan, pandeminin ilk döneminde yaşanan tedarik zinciri aksaklıklarına rağmen Apple’ın üretim ve dağıtım süreçlerini hızlı şekilde toparlaması, şirketin kriz yönetimindeki gücünü ortaya koydu.
Microsoft cephesinde ise yalnızca Xbox değil, Surface serisi laptop ve tabletlerin satışlarında da gözle görülür bir artış yaşandı. Uzaktan eğitimin yaygınlaşmasıyla birlikte, okullar ve üniversiteler Microsoft Teams’i yalnızca bir iletişim aracı olarak değil, sanal sınıf ortamı yaratmak için bir platform olarak kullanmaya başladı. Bu durum, Microsoft’un yazılım abonelik gelirlerine ciddi katkı sağladı. Ayrıca, pandemi boyunca artan siber güvenlik tehditlerine karşı şirketin güvenlik yazılımlarına yaptığı yatırımlar, müşteriler tarafından olumlu karşılandı.
Amazon’un pandemi dönemindeki yükselişi, yalnızca online alışverişin artmasıyla açıklanamaz. Şirket aynı zamanda Amazon Web Services (AWS) üzerinden sunduğu bulut hizmetleriyle de gelirlerini çeşitlendirdi. Pek çok orta ve büyük ölçekli işletme, kendi dijital altyapısını güçlendirmek için AWS’ye yöneldi. Ayrıca, pandemi koşulları nedeniyle hızlanan e-ticaret rekabetinde Amazon’un lojistik ağı, teslimat hızını koruması ve ürün çeşitliliği açısından rakiplerine karşı belirgin bir avantaj sağladı.
Alphabet’in Youtube platformu, pandemi boyunca hem kullanıcılar hem de içerik üreticileri açısından en yoğun kullanılan kanallardan biri oldu. İnsanlar evde vakit geçirirken eğitim videoları, yemek tarifleri, egzersiz programları ve hobi içeriklerine daha fazla ilgi gösterdi. Bu da reklamverenlerin Youtube’a olan ilgisini artırdı. Ayrıca Google Meet, Zoom gibi platformlarla rekabet edebilmek için önemli güncellemeler aldı ve eğitim kurumları tarafından yaygın şekilde kullanılmaya başlandı.
Facebook’un pandemi sürecinde kullanıcı sayısını artırmasının bir diğer nedeni de insanların sosyal izolasyon sürecinde arkadaş ve aile bağlarını dijital ortamda sürdürmek istemesiydi. Platformun sunduğu canlı yayın, online etkinlikler ve grup sohbetleri gibi özellikler, bu dönemde daha yoğun kullanıldı. Instagram’ın e-ticaret entegrasyonları, küçük işletmelerin ürünlerini doğrudan platform üzerinden satabilmesine olanak tanıdı. Bu, özellikle fiziksel mağazaları kapalı olan işletmeler için kritik bir gelir kanalı haline geldi.
Büyük teknoloji şirketlerinin pandemi dönemindeki büyümesi, aynı zamanda küçük girişimler için de yeni fırsatlar yarattı. E-ticaret, çevrimiçi eğitim, dijital sağlık ve uzaktan çalışma çözümleri sunan pek çok start-up, yatırımcıların ilgisini çekti. Özellikle yazılım tabanlı hizmetler, pazara giriş engellerinin görece düşük olması sayesinde hızlı ölçeklenme fırsatı buldu.
Bu dönemde öne çıkan bir diğer konu da teknoloji şirketlerinin toplumsal sorumluluk projeleri oldu. Birçok firma, pandemiyle mücadeleye destek olmak için ücretsiz hizmetler sundu, sağlık çalışanlarına cihaz bağışında bulundu veya uzaktan eğitim platformlarını ücretsiz erişime açtı. Bu tür adımlar, markaların hem kullanıcı gözündeki güvenilirliğini hem de E-E-A-T kriterlerindeki otorite puanlarını artırdı.
Sonuç olarak, Covid-19 dönemi teknoloji endüstrisi açısından yalnızca kısa vadeli bir gelir artışı değil, aynı zamanda uzun vadede kalıcı olacak dijital dönüşümün başlangıç noktalarından biri olarak değerlendiriliyor. Pandemi sonrası dönemde de bu şirketlerin büyüme hızlarının tamamen yavaşlaması beklenmiyor; aksine, hibrit çalışma modelleri, yapay zeka tabanlı hizmetler ve yeni nesil donanımlar sayesinde teknoloji sektörünün küresel ekonomideki payının artmaya devam edeceği öngörülüyor.