Subscribe to Updates
Get the latest creative news from FooBar about art, design and business.
Yazar: Tan Haskol
Monopolcü bir firmanın ürettiği her malın farklı birimleri için farklı fiyat uygulamasının yanında ayrıca satın alınmak istenen mal miktarı değiştiğinde farklı fiyat uygulamasına ( satın alınan mal miktarı arttıkça birim fiyatı düşürmesine ) ikinci derece fiyat farklılaştırması denir. Yani ikinci derece fiyat farklılaştırmasında kriter tüketicilerin ödemeye razı oldukları en yüksek fiyat değil, talep ettikleri mal miktarıdır. İkinci derece fiyat farklılaştırmasında birim fiyat, satın alınan mal miktarı arttıkça azaldığından, ikinci derece fiyat farklılaştırması tüketimi teşvik eder. Birinci derece fiyat farklılaştırmasının aksine, monopolcünün her tüketicinin ödemeye razı olduğu maksimum fiyatı / her tüketicinin talep eğrisini bilmesi gibi çok sınırlayıcı bir koşul içermeyen…
Yinelenen Sinir Ağları (RNN), verilerin önceki bilgilerine bağlı olarak çalışan bir makine öğrenimi modelidir. Bu model, özellikle doğal dil işleme, metin üretimi, zaman serisi verileri ve diğer sürekli veriler gibi zamanla değişen verilerin işlenmesinde kullanılır. RNN’ler, birbirleriyle bağlantılı hücrelerin (neuronlar) oluşturduğu bir ağdır. Bu hücreler, hem girdileri hem de önceki çıktıları kullanarak yeni bir çıktı üretirler. RNN’lerin özelliği, girdilerin ve çıktıların zamanla değişebilmesidir, bu nedenle bu model, zaman serileri verileri gibi sıralı verileri işlemek için uygundur. RNN’lerin temel bileşeni, hücre olarak adlandırılan bir yapıdır. Hücreler, iç durumlarını koruyarak girdileri ve önceki çıktıları işlerler. RNN’ler, her zaman adımında bu hücreleri kullanır…
Solow modeli sermaye birikiminin büyüme üzerindeki tesirini minimum olarak kabul eder ve bunu tasarruf seviyesinin – sermaye birikiminin büyümeyi yalnızca geçiş dönemlerinde etkilediğini söyleyerek yapar. Ancak Solow modeli aynı zamanda teknoloji alanında yaşanan gelişmelerin büyüme üzerindeki tesirini maksimum kabul eder çünkü teknolojik alanda yaşanan ilerlemeler ekonomik büyümeyi olumlu yönde etkileyecektir. Ancak Solow modelinde teknoloji alanında yaşanan gelişmeler dışsal ( nasıl ortaya çıktığı modelde açıklanmayan ) bir olgu olduğundan, Solow modeli iktisadi büyümenin nasıl meydana geldiğini açıklayamamaktadır. Büyümenin nasıl meydana geldiğini ve büyümeyi etkileyen politikaların neler olduğunu açıklamak yönünde önemli bir eksikliği olan Solow modeli bu eksikliklerin giderileceği yeni bir teorinin…
Konvolüsyonel Sinir Ağları (Convolutional Neural Networks veya CNNs), resim, video, metin ve ses gibi girdi verileri üzerinde derin öğrenme algoritmaları olarak kullanılan bir yapılandırılmış öğrenme yöntemidir. Bu ağlar, nesne tanıma, yüz tanıma, görüntü sınıflandırma, nesne tespiti, dil işleme gibi birçok uygulamada kullanılır. CNN’ler, girdi verilerindeki özellikleri tanımlamak için tasarlanmış özel bir sinir ağıdır. CNN’ler, normal sinir ağlarından farklı olarak, filtreler veya çekirdekler adı verilen küçük matrisler kullanarak girdi verilerindeki özellikleri belirler. Bu filtreler, girdi verilerinde kaydırılır ve her konumda bir çıktı üretir. Bu sayede, ağ girdi verilerindeki özellikleri öğrenir ve daha sonra bu özellikleri daha yüksek seviyeli özelliklere birleştirir. CNN’ler,…
Sabit yatırım kararlarını incelemek isteyen firmaların yararlanabileceği yaklaşımlardan biri hızlandıran modelidir. Bu model yatırımı faiz haddi ile değil de hasıla – satışlar ile ilişkilendiren bir modeldir. Hızlandıran modelin hareket noktası, firmaların sabit bir sermaye – hasıla oranı ( v ) üzerinden yaptıkları ( sermaye – hasıla oranının teknolojik olarak belirlendiği ) yolundaki varsayımdır; Y ve K(*) terimleri sırayla hasılayı ve arzulanan sermayeyi temsil eder. Bu denkleme göre, firmalar t yılında Y(t) kadar hasıla üretmek için vY(t) kadar bir sermayeye sahip olmak isterler; Benzer bir biçimde firmaların t-1 yılında kadar Y(t-1) hasıla üretmiş olmaları, t-1 döneminde vY(t-1) kadar sermayeye sahip…
Finansal korunma (hedge) fonları, kişi ve kuruluşların finansal piyasalardaki işlemlerinden kaynaklanan risklerin, ilave birtakım finansal işlemlerin gerçekleştirmesi ya da araçların kullanması suretiyle azaltılmasına ya da tamamen ortadan kaldırılmasına duyulan ihtiyaçtan doğmuştur. Önceleri ‘finansal korunma’ sağlamaya yönelik yapılan işlemler zaman içerisinde başlı başına getiri elde edilen işlemlere dönüşmüştür. Yaşanan bu dönüşüm sonucunda ortaya çıkan yüksek getiriler bu fonları zamanla ‘finansal korunma sağlama’ amacından uzaklaştırmıştır. Dünyada finansal liberalizasyonun yaşandığı ve globalleşmenin hız kazandığı 1980’li ve 90’lı yıllarda hızlı bir büyüme gösteren ve 2004 yılında sayısı 8.000’i aşan, yönettikleri fonların büyüklüğü de 1 trilyon dolara yaklaşan bu sektör, hem ulusal hem de uluslararası…
Nöroekonomi, son yıllarda farklı konularda çalışan birçok araştırmacıyı (nörobilim, ekonomi, psikoloji, mühendislik vb.) bir araya getiren disiplinlerarası bir alandır. Temel olarak verilen kararlar ile aynı anda insan bünyesinde gerçekleşen biyolojik süreçler arasında bir bağlantı kurmayı amaçlamaktadır. Aralarında ilişki bulunan birçok faktörün birbirinden etkilenmesiyle oluşan nöroiktisat ilk başlarda temelde iki gruba ayrılmıştır. Davranışsal iktisatçı ve bilişsel psikologlardan oluşan bir grup neoklasik/açıklanmış tercihler teorisine alternatif geliştirmek ve test etmek amacıyla fonksiyonel beyin görüntülemeyi bir araç olarak kullanmıştır. Fizyolog ve bilişsel nörobilimcilerden oluşan diğer grup ise seçimlerin sinir donanımının algoritmik modellerini geliştirmek ve test etmek için iktisat teorisini kullanmıştır. Sonuç olarak biri ağırlıklı…
Paranın gelişimi dünyanın her yerinde farklı gösterir. Paranın tarihi insanın tarihi kadar geri gidebilir. İnsanın tarihi ile ilgili bilgilerimiz de sınırlı olduğundan, 3 evrenin dünyanın her yerinde belli bir sıra dahilinde gelişim gösterdiğini söyleyemeyiz. İktisadi gelişim, teknolojik gelişimde olduğu gibi bir sıra izlemek zorunda değil. Trampa ekonomisinden 3. evreye geçmek mümkün. İktisadi gelişimde kestirme yollar var. Paranın en gelişmiş formunu kullanan bir ülke çok daha hızlı gelişebilirken, hali hazırda gelişmiş bir ülke birinci evrede takılıp kaldığı için potansiyelini kullanamaz. Nedir bu 3 evre? 1.Evre: Mal Para Her ne kadar ilk evredeki paraya para desek de aslında o bir mal. Trampa…
Tabloda derlediğimiz araştırmalar faizlerin tasarruflar üzerindeki etkilerinin bölge ve yıllar bazında değişebildiğini göstermektedir. Reel faizin tasarruf oranlarını artırdığı sonucuna varan çalışmalarda, örneklem benzer özellikteki ülkelerden seçilmiştir. Farklı bölgelerden ve kültürlerden farklı gelişmişlik düzeyindeki ülkelerden seçilen örneklemlerde ise reel faizin tasarruflar üzerinde etkisi görülmemiştir. Örneklem, gelişmişlik veya coğrafya bazında ayrıştırıldığında da faiz bir ülke grubunda tasarrufları etkilerken diğerinde etkilemeyebilmiştir. Gupta’nın çalışmasında, reel faizin tasarruf oranlarını Asya ülkerinde olumlu yönde etkilediği görülürken, böyle bir ilişki Latin Amerika ülkelerinde görülmememiştir. Masson ve diğerleri de örneklemi gelişmişlik ekseninde ayrıştırdığında, reel faizin tasarrufları gelişmiş ülkelerde olumlu etkilediğini, gelişmekte olan ülkelerde ise etkilemediğini göstermiştir. Faizin tasarruf…
Pareto optimal dağılımlardan hangisinin diğerlerinden daha üstün olduğunu ve dolayısıyla da diğerlerine tercih edilmesi gerektiğini belirlemeyi mümkün kılan sosyal refah fonksiyonu yaklaşımının temel güçlüğü, demokratik bir ortamda sosyal refah fonksiyonu oluşturmanın aslında imkansız olmasıdır. Sosyal refah fonksiyonu yaklaşımının pratik değerini ortadan kaldıran bu eleştiri, Nobel iktisat ödülü sahibi Amerikalı iktisatçı Kenneth J. Arrow tarafından ileri sürülmüştür. Arrow ‘a göre bir sosyal refah fonksiyonunun bireysel tercihleri yansıtmasının beş koşulu vardır; Bireysel tercihler gibi sosyal ( toplumsal ) tercihler de tamlık ve geçişlilik özelliklerine sahip olmalıdır. Bireysel tercihler ile sosyal refah tercihleri birbirlerinden bağımsız bir biçimde dayatılmamalıdır. Toplum A durumunu B durumuna…